12 Ağustos 2008 Salı

SON 5 GÜN..

Tuna,bu günlerde güç denemelerini hızlandırdı.genellikle babasıyla güreşiyor ama fırsat buldukça benimlede güreşmek istiyor:s zaten babamız genellikle yoğun çalıştığından,erkek oyunlarını oynamakta,bana düşüyor;)"ayaba çarpıştıyalım senle anneeee"sabah gözünü ilk açtığında söylediği söz bu oluyor şu son 1 aydır:)"hadi kılıç oynayalıııım";)dün öğlen uykusunu geç uyuduğu ve (nasıl oldu bende anlamadım )2 saate yakın uyuduğundan,gece uykusuda sarktı tabi.kaça kadarmı?tam gece 3:00 e kadar:((Tuna yı uyuttuktan sonra biraz kitap okumak ve ya p.c. başına geçmek beni dinlendiriyor ve kendime vakit ayırmış oluyorum.tabi saat 22:00-23:00 lerde uyuduğu için,p.c. başına oturmam gece 24:00-24:30 civarlarında oluyor,eh,şuraya bakıyım,bloğa bir şeyler ekleyim derken,vaktin nasıl geçtiğini anlayamıyorum ve saate baktığımda,en erken 02:30 civarları,en geç(ki,4-5 defa oldu)saat 05:00 civarlarını buluyor:( ama kendimi dinliyorum,dinleniyorumda o zaman.fakat normal yatış saatim olmasına rağmen o saate kadar Tunayla birlikte oynayıp ilgilenmekten dinlenemedim bu kez:(Tuna ile birliktede uyanmak zorunda kalıyorum,uykusuz kalıyorum ama başka türlüde p.c. başına geçemiyorum,Tuna ile ne mümkün.illa o da bir şeyler yazacak,youtube dan "barış manço-arkadaşım eşşek"ve ya"ceddin deden marşlarını"seyredecek,"molfix reklamları"ya da çocukların olduğu birşeyler seyredecek:s ve biraz seyredip-yazdıktan sonra sıkılıp,babasının kalem-kağıt ve kitaplarını karıştırmaya başlıyor,öyle oluncada,benim konsantrem bozuluyor ve ne yazdığımdan,ne de baktığımdan bir şey anlıyorum.
bu gün,İnci Dila yı kreşten alıp,onlara gidecektik anneannemizle.akşamda Suzan teyzemiz ve Saliş teyzemiz,İlker eniştemiz gelecekti,hem halı yıkama makinalarının nasıl çalıştığını gösterecektim Suzan a,hem de Tuna kaç gündür görüşemedikleri için"Dilayla Gökçek parkına gitmiştik dimi anneeee","Dilayla falan oyunu oynamıştık,filan şarkıyı söylemiştik v.s."gibi sözlerle Dila yı çok anar olmuştu,doya doya akşama kadar oynarlar diye düşünmüştük.evden çıkmamıza az bir zaman kala,anneannemiz aradı ve İnci Dila nın kreşte düştüğünü,alnının yarıldığını ve Suzan ın hastaneye götüreceğini,ama bizim onlara gitmemizi istediğini söyledi.anneannemizi almak için evlerine doğru giderken,Suzan aradı,annemlerde olduğunu söyledi.hepsini aldığımızda,yaranın derin olduğunu,hepbirlikte,kurumlarının anlaşmalı hastanesi olan"Lokman Hekim hastanesine"gitmemizi istedi ve dooooooğru Etliğe gittik.dikiş gerekiyor dedikleri ve iz kalır endişelerinden dolayı,plastik cerrahlarının olmayışı sebebiyle,yine anlaşmalı oldukları,Balgattaki "Mesa hastanesine"gittik,yoldan İlker i de aldık giderken.gerçekten çok güzel bir hastaneymiş mesa.çok temiz aynı zamanda,yine Allah düşürmesinde;)genel anesteziyle,ameliyat hanede müdahale yapılacağı,uzun süreceği için,Tuna nın uyku saatide yaklaştığından,annemle biz Suzanlara döndük.maşaAllah giderkende ağlamıyordu,döndüklerindede o gülen yüzü,gözleri hala gülüyordu.tabiki müdahale zamanlarında,büyüklerin bile korktuğu gibi,o da korkudan ağlamıştı ama olaydan etkilenmemiş olmasına çok sevindik.şimdi iyi çok şükür.Tuna,Dila nın kafasının bantlı olduğunu görünce,çok üzüldü"iyileşcek,dimi anneee"deyip durdu gün boyu,yufka yürekli oğlum benim...
bu arada,saçlarımız uzamaya başladı;)
son 5 günden foto ve videoları ekliyorum..





her zamanki gibi,kamerayı görünce konuşmadı:(oysa ki,bir kaç dakika önce,babasıyla markete gittiklerinde bana ne alacağını sayıyordu;)benimlede sınırlı kalmadı alacağı kişiler,bol keseden aldıda aldı:)))olsun,hayal kurmakta parayla değilya;))






o minicik ayaklarına kocaman demezmi:)))benim ayaklarımla değişmek istiyormuş kuzuşum:)))







bana verdiği numaralar üüüüüç,beeeeeş v.s.:))çirkin cadı ve çirkin bakışlı aynur;))

cuma günü evde temizlik vardı,biraz sonra dışarı çıkacaktık.Tuna illa,mağazada kendi beğendiği,renklerinin sarı-lacivert olmasından dolayı F.B.li diye tabir ettiği kıyafeti giymek istedi."sen büyüdün artık,abisin,kendinde giyebilirsin artık oğlum"dedim ve giydirdim,az sonra bir baktım,şortunun üzerine bir şort daha giymeye çalışıyor:)))aslında giyebiliyor bazen ama bazende böyle iki ayağını bir paçadan sokuyor;)))hali sevimli geldi ve hemen bir kare aldım;) kıyafet giyme hevesi onunlada kalmadı,az sonra,odasındaki çorap çekmecesinden 3-4 çift çorabı kucağına,küçük havlu elbezinide[ne yapmaya çalıştığını bende anlamadım ama şapka olduğunu düşündüm;))]kafasına koymuş,geldi:))ver coşkuyuuuu,ver coşkuyuuu;)))çocuğa ne gaz vermişim ama,nerdeyse tüm dolabı giyip-çıkaracaktı:))) sonra işi muzipliğe vurdu ve şimarık hareketlerle salonda koşturdu durdu:)))katkısız, gerçek çikolatanın bitter olduğunu duyduğumdan beri,bende bitter çikolata yiyorum ve çikolatanında faydası olduğunu bildiğim için,çocukların çikolata yemesi taraftarıyım,ama bitter olmak şartıyla;)o gün babasına bitter çikolata almasını söylemiştim,marketten gelince,Tuna koşarak yanına gitti ve her zamanki gibi"çikolata aldınmı babaaa"dedi.bu foto da,çikolata sonrası:)))zenci dudağı gibi görünüyor:)) bakııııın,ağzın içinde eriyiiiiip gidiyor,bu da ispatı;)) diyorum ya,yatakta hiç normal yatması yok;))işte bu da kanıtı,yastığının üstünde yatıyor:))görünce,hemen makinayı elime aldım:))) popoyuda dikmiş havaya:)))belki inandırıcı gelmez ama gerçekten 360 derece dönüyor sabaha kadar yatakta;))bazen de,sabaha karşı yanımda yattığında bir bakıyorum, kafası ayak ucumda:)))

8 Ağustos 2008 Cuma

GÜZEL BİR BATIKENT GÜNÜ..


tunayla birlikte,cadıyı kuleye hapsettik:))niyemi?çünkü o,Rapunzel in saçlarını kesmek istemiş;))


kırmızı başlıklı kız ı hiç böyle dinlememişsinizdir;)

dün yine Zülüş teyzemize gittik.tatile gideceği için,Tuna yı çok özlerim diye,bizi kahvaltıya çağırdı.yazık,işten sabah döndüğü için,yorgundu ama yinede çok güzel bir gün geçirdik.Tuna hemen bahçeye koştu,şortunu ve çoraplarını çıkartıp,toprağa saldık.doya doya oynadı tırmık,kürek ve toprakla.kule yapıp Rapunzel in saçını kesmek isteyen cadıyı kuleye kapatıp,üzerini toprakla örttük,çimleri suladık,başına güneş geçmesin diye de,sık sık Tuna nın kafasını,ensesini,kollarını ve bacaklarını ıslattık.kahvaltısını iyi yapmayınca,acıktı tabi.hemen zülüş teyzemizden bir dilim ekmek alıp,içine bahçesinden maydanoz koparıp ekmeğine koydum.baktım zülüşün söktüğü soğanlardanda toprakta kalanlar var,hemen soyup,onuda içine kattım ve bir bardak su eşliğinde,bayıla bayıla yedi aç olunca;)))toprağı sulayıp,çamur yaptık,ben ayaklarımla çamura girdimki,Tuna da görüp yapsın,azcık elektiriğini toprağa,suya versin diye,girmedi çamura kerata:(hatta elleri toprak olduğu için sık sık"yıka anneeeee"dedi ama,"olsun annecim,şimdi toprakla oynuyoruz,oyunumuz bitince,zaten yıkayıp,senide banyo yaptıracağız"diyerek yıkamadım,takıntılı olsun istemiyorum çünkü,zor bir hayat takıntılarla yaşamak...oyundan sonra bahçede ılık bir banyo yaptırıp,sütünü de içtikten sonra uyuttum.1 saat kadar uyudu,uyanınca,bu sefer arabalarıyla oynadı.akşam iş çıkışı Saliş teyzemizde geldi.beraber yakındaki küçük markete gidip,yemek için lazım olan bir kaç şey ve tabiki Tuna ya ıvır-zıvır aldılar.yemekten sonrada,Tuna nın çok sevdiği parka gittik hepbirlikte.ama en sevdiği şeyi yapamadı yazık.tünelli merdivenleri olan kaydırğın en tepesine çıkıp,boru şeklindeki kaydıraktan kaymayı çok sevmişti önceki gittiğimizde.ama bu sefer Zülüş teyzemiz çok yorgun olduğu için,bende tek başına o tünellerin içindeki merdivenlerden kontrol edemeyeceğim için[çünkü ben sığmıyorum o tünellere;)]izin vermedim,birlikte küçük kaydıraktan kaydık.bu sıralar,parkata gördüğü çocuklar çorap ve ayakkabılarını çıkartıp,boru şeklindeki kaydırağın içinden,yukarı tırmanıp,tekrar ordan aşağıya kayıyorlar,Tuna da ona merak saldı ve öyle yapmak istedi.çıkardık çorap ve ayakkabılarını,ilk çıktığında güzel çıktı ama sonrakiler başarısızlıkla sonuçlanınca,sinirlendi ve"yapamıyom anneeee"diye mızırdanmaya başladı.görev başa düştü ve ayakkabımı çıkararak,boru şeklindeki kaydırağa başladım tırmanmaya:)))Tuna da arkamdan geldi ve kaydık:))birazda sallandıktan sonra,evin yolunu tuttuk.Zülüş teyzemizle parkta vedalaşıp,atladık arabaya ve dooooğru eve."gitmeyelim eve anneeeee"diye söylenip durdu Tuna eve gelirken.bir banyo,biraz yoğurt ve muz yedirdim ve yatağa koyunca"küt"diye gidiverdi yorgunluktan ve açık havanın etkisinden.çok eğlendi ve güzel bir gün geçirdik hepbirlikte.. Tuna,ilk kez babasıyla FenerBahçe maçı izledi çarşamba akşamı.bir taraftan arabalarıyla oynarken,bir taraftanda gözü maçtaydı.Semih in attığı golle,baba-oğul coştu ve Tuna"Seeeeemih,Seeeemih"diye salonda turladı durdu.babası bu günlerde takımı tanıtıyor Tuna ya."5 numara kim oğlum?"deyince"Emyeeeee"diyor:) "3 numara kim?"deyince "kayloooos","ne karlos?,"yobeyto kayloooos"."başkan kim? diyor,"ajij başkaaaan","kalede kim var?diye sorunca"volkaaaan"diyorve ara sıra kendi kendine tezahurat yapıyor"eeeedu,eeeeedu":)))"birde kim vardıııı?"diyor babası"ayagonej dedeeee"diyor:)))walla benden iyi biliyor,bende bazılarını Tuna dan öğrendim;))geçen gün,sürekli bindiğimiz conker taksi nin şöförü(çok fanatik bir F.B.li kendisi)"walla yenge,teknik direktörün adını benden iyi söylüyor,bitmiş artık,takımın hepsini sayıyor nerdeyse,o artık bir F.B.li"dedi:) elinde tırmığı,yanında bel,daha ne isterki Tuna;)) Zülüş teyzesinin kuğusunun sırtına kondu:)) küreğiyle,cadının üstüne toprak atıyor:)) ve işte taze taze maydanoz,soğan ve ekmeği götürüyor;)) bunu evde yapsam,asla yemezdi:) buda,geçen gün Tuna ile birlikte,yedeğe diktiğimiz çarşaf takımımız;) bu defada kaçırmamıştı altına maşaAllah,o kadar suyla oynamasına rağmen... ev sıcak diye,dış kapının eşiğine oturduk;)Tuna,elindeki Zülüş ün bebeğini,Zülüş ün kucağına koymuş,şeftali yemesini seyrediyor:)) Saliş teyzesiyle marketten gelen Tuna,aldıkları ıvır-zıvırları göstermeye başlıyor:) Tuna ile aldıkları baloncuk yapan oyuncağıyla baloncuklar yapıyorduk,Zülüş teyzemizin komşusunun,Tuna dan 1 yaş büyük olan torunu Asya nında aynı oyuncaktan varmış,Tuna nın yanına geldi Tunayla oynamak için.. salıncakların arkasında yaslanmak için emniyeti yoktu,bizde Tunayla birlikte sallandık;) bu oyuncakta oynamaktanda hoşlanıyor...
yanına benide çağırdı,aslında zevkli bir oyuncak ama insanın başı dönüyor,onun içinde,sağa döndükten sonra birazda sola döndürdüm;)
işte,çıplak ayaklarıyla,yukarı tırmandı ve aşağıya doğru kayıyor:)gerçekten çok zevkli,tavsiye ederim:)) burda da,yukarı tırmanma çabası içinde;)) evde oraya-buraya tırmanmasın diye,bol bol tırmandırdım keratayı;) biraz enerjisini dışarda sarfetsinde,bizde dinlenelim evde:)))

5 Ağustos 2008 Salı

GEZMELERE DEVAM;)VE İLK VİDEOMUZ..

ilk video denememiz...

yaşasın,sorunumuz halledildi,artık videoda ekleyebileceğiz:)bu eski bir çekim,denemek için koydum ve çok şükür oldu.daha önce defalarca denememe rağmen,olmuyordu,bağlantıyı hızlandırdık,bu kez ekledi...nisan ayında,zülüşlere gittiğimizde,özgür dayısıyla boks çalışmaları sırasında çekmiştik:)))

Tuna ile gezintilerimiz devam ediyor;)perşembe günü Filiz arayıp"hadi Tuna yı al gel,Hümeyra ya da haber veririz,çocukları havuza sokalım"dedi.daha kahvaltı bile yapmamıştık ama gitme saatimize daha 2 saat vardı,sağolsun Lokman amcamız bizi arabasıyla alıp evlerine bırakacak,dönüştede yine evimize getirecekti.hızlı bir şekilde kahvaltımızı yapıp,çantamızı hazırladık.günümüz çok güzel geçti.sağ olsun Filiz yine bir dolu pasta-börek yapmıştı.Hümeyra teyzemiz kısır yapıp getirmiş,Filiz in yoğurduğu hamur mayalanınca,ben açtım,Hümeyra pişirdi,Filiz Enes i uyuttu,Tuna da dizimin dibinde;) oyuncaklarla oynadı.bana hiç sıkıntısı olmadı o gün yumurcağımın.yemekten sonrada,Enes uyandı ve teraslarına koydukları,kocamaaaan şişme havuz a soktuk çocukları.bende Tuna yı şişme havuzuna ve ya küvete su doldurup,leğene su doldurup sokuyorum ama tabiki suyu ılık oluyordu,Enes in havuzu nasılsa güneşin altında diye Filiz tekrar sıcak su koymuyormuş.Tuna ilk girdiğinde,su soğuk geldi ve hemen çıkmak istedi:))ama maşaAllah Enes alışmış,onu hiç etkilemidi,yüzme çalışmalarına başladı;))o kadar şirin görünüyorduki suyun içinde suyla boğuşurken:)))Tuna nında çok hoşuna gitti.sağolsun Filiz belki 7-8 kova sıcak su koydu,ancak ılıdı su,yani bizim girebileceğimiz ılıklığa ulaştı;)Tuna da,suyun içinde,oyuncak gemiyle oynadı.çocuk hiç yüzen birini,yüzülen bir yeri yakından görmediki şimdiye kadar,nerden bilsin yüzmeyi:(ama Filizlerin sitede güzel bir havuz var ve Filiz orda gençler yüzerken,Enes i yüzdürmeleri için onlara veriyormuş,çocuk gördüğü her hareketi taklit etti maşaAllah,belki derin olsaydı havuz,yüzecekti bile.Suzan a anlattığımda"ben sana diyorum işte,ben Dila yı Altınpark ın yüzme havuzuna götürünce sizde gelin,çocukların çok hoşuna gidiyor diye"dedi.olabilir aslında,nasılsa çocuk havuzu,derin değil ve hijyene dikkat ediliyor,daha önceden gitmiştik yüzmeye Suzanlarla.heleki şu sıcak havalarda,gerçekten ferahlatır,ama onlar gittiğinde hiç müsait olamamıştık,birdahaki sefere inşallah.sonrada ben Tuna yı uyuttum,kalkıncada,Enes in oyun odasında güzel güzel oynadılar,bizde sohbet etme imkanı bulduk Filiz ve Hümeyra ile.sonrada Lokman amcamız evimize bıraktı sağolsun.yine babamız çok yoğun olduğu için bize katılamadı:(

cumartesi günü ise,anne olunca anladım sitesinden bir süredir yazışıp,daha önce de 2 kez buluştuğumuz arkadaşlardan Suzan ve kızı Sude ile,yine yazışıp,ilk defa tanışacağımız Şehnaz ın,45 günlük oğlu İrfan ı görmeye gittik.Sude çok hareketli bir kız maşaAllah,annesini hiç oturtmadı nerdeyse,zavallı Suzan,gittiğimizde"Sude,dur,Sude yapma"diyordu,gelirken yine aynı şeyleri söylüyordu:(Allah sabır versin,ben Tuna ya hareketli diyorum ama,hiç değilse,çok şükür gittiğimiz yerlerde hiç benden ayrılmadığı için,birşeyi kıracak,bir şeyi dökecek endişem olmuyor,dışarda daha çekingen.bir ara Sude nin sesi çıkmadı,civa gibi kayıp kayıp odadan odaya gidiyordu kerata.nerede diye Şehnaz bakmaya gittiğinde"aaaaaa!!!"diye bir hayret nidası duyduk,Suzan koşarak gitti,meğer pul biber ve tarçın ı mutfağa savurmuş:))hemen temizlediler.gerçi çok fırsatları olmadı oynamaya ama yinede diğer görüştüklerimizden,daha uyumluydular maşaAllah.artık birlikte oynamaya alışıyorlar yaşları büyüdükçe.sadece Suzan ın eşi bizi eve bıraktı sağolsun,biz arkada oturuyorduk,Sude de bizim yanımızda oturmak istedi,oynarken,oynarken önce Sude Tuna ya vurdu,sonrada Tuna Sude ye.biraz bozuştular gider ayak:))ama olacak artık o kadar...

bu günde,kardeşim Suzan ın doğum günüydü.onların iş çıkışı,hem çocuklar oynar,hemde biz hava alırız düşüncesiyle,bir parkta buluşalım dedik.önce annemlere yakın olan Gökçek parkında buluşmayı planladık,sonrada,Suzan Dila yı kreşten alıp dönerken,hemen annemlerin evinin yanındaki,Allah birdaha göstermesin,o büyük depremde korunmak için bekleştiğimiz,onun içinde adını deprem parkımız koyduğumuz küçük,sesiz sakin bir park olan o parka bakmış ve piknik banklarının boş olduğunu görünce,bizi aradı ve orda oturmaya karar verdik.annem içecekleri,meyveleri hazırlamış sağolsun.bizde,annem ve saliş teyzemizle ortak ekmek arası yiyecek bir şeyler ve yaşpasta alalım dedik. bizim yolumuzun üzerinde olduğu içinde,Tuna ile onları aldık.fakat,aceleden mum almak aklımıza gelmedi doğum günü pastamıza:))anneannemizde,çatal-bıçak ve tabakları unutunca,doğal bir ortamda,doğal yollarla yedik pastamızı:)))saliş teyzemiz,sırf çocuklar mum üflemeye hevesli diye aldığımız yaşpastanın mumu olmayınca;))pastanın kartonundan kopardığı parçayı kıvırıp,çakmakla yaktı ve mum yaptı:)))garip garip bakıştı ikiside,ama itiraz etmediler:))çatal konusunuda,yine pastanın kutusunun kartonundan kopardığımız parçalarla hallettik:))neylemi kestik pastayı?tam teşkilatlı eniştemiz İlker in çantasında bulunan küçük bir bıçakla:)))evet,annemlerin evine yakın park ama öyle hemen dibindede değil,yine biraz yürünüyor,hepimizde yorgun olduğumuz için,üşendik gidip evden alıp gelmeye,pratik yollarla hallettik.parkta 5-6 kişi vardı,o yüzden çocuklar çok rahat etti ve koşturdu durdular parkın içinde.salıncak ve kaydırak,atlı karınca da sanki onlarınmış gibi,istedikleri gibi bindiler,yine güzel bir gün geçirdik.tekrar doğum günün kutlu olsun Suzan..

geçen gün,Tuna yı banyoya soktum.küveti doldurup,oyuncaklarıyla içinde oynamayı ve sungerine şampuan sıkıp,vücudunu yıkamayı çok seviyor maşaAllah.birazda,kendi işini kendisi halletsin diye izin veriyorum.ama o gün erken çıkmamız gerekiyordu dışarı."annecim,bittimi banyon,hadi acele et biraz,çıkacağız az sonra"dedim.verdiği cevap çok hoşuma gitti"tamam anneeee,bekleee,sabyet biyaz(sabret)":)))

daha öncede yazdığım gibi,"ceddin deden.."marşını çok seviyor.bu gün bana onu söyletip,mehteranlar gibi yürümeye ve elindeki 2 kılıcı birbirine vurmaya başladı:))bende bana verdiği oyuncak tahta çekici ve cetveliyle,ona eşlik edip,temposunu tuttum aynı zamanda.biraz sonrada,istiklal marşını söyledim.pür dikkat dinledi,"bidahaaaa"dedi.yine söyledim ve "anneeee,ceddin söyleyince hıjlı(hızlı)vuyuyoz cetvele(vuruyoruz),istiklal mayşında yavaş vuyuyoz,diiiimiii?"dedi.çok hoşuma gitti ve o ayrıntıyı farketmesinede sevindim aynı zamanda.ritim ve müzik kulağının iyi olduğunu düşündüm.öncedende düşünüyordum ama bu ayrıntıda daha iyi farkettim maşaAllah...

traşımızdan sonraki beğenilerde,hem oğlumun hem benim hoşumuza gidiyor.artık moral olsun diyemi söylüyorlar,yoksa gerçekmi bilmem ama olsun,yinede içime su serpiliyor;)

bu günlerdeki uyduruk kelimemiz"dotdooobilliiiii,dotdooobilliii..":))dahada varda,aklımda kalan bu;)


su ılıdıktan sonra tekrar havuza girdi Tuna ama,uykusuda sıkıştırdığı için,çok keyif aldığını söyleyemem.ama Enes i hayranlıkla izledi:)) şu sıralar tuvalet eğitimimiz devam ettiği için,altına çiş kaçırma olasılığını göz önünde tutarak,gittiğimiz yerlere götürmek için,özel çarşaf takımı diktim.altınada,2 tane alt açma muşambası koyuyorum,artık bez yerine onları taşıyoruz yanımızda.Enes in çok hoşuna gitti kurbağalarımız:))üzerinde zıpladı yatağın.o gün altına kaçırmadı maşaAllah,çarşaflarımızı temiz götürdük evimize;)) sudan sonra,karnıda doyunca,deriiiin bir uykuya daldı minik yumurcak:) el ele tutuşup,mutfaktan oyun odasına,Filizlerin bahçesinden,sağolsun,Lokman ın koparıp,yiyelim diye eve bıraktığı salatılıklardan taşıdılar:) Filizler,balkonlarının birini kapattırıp,Enes e oyun odası yapmışlar,çokta güzel olmuş.bütün döküntü orda kalıyor,başka odalar,hatta Enes in kendi odası bile kalabalık oyuncaklarla dağılmıyor.doya doya oynadılar oyun odasında.. artık Tuna arabalarla oynadığı için ve Enes inde bol bol arabası olduğu için,gönlünce çarpıştırdı,taşıdı,istediği gibi oynadı ve güzel vakit geçirdi.. Hümeyra nın,Enes in doğum gününde aldığı büyük kamyon Tuna nın çok hoşuna gitti.geçen pazar Suzanlardan dönüşte,bende ona büyük,tekneli bir kamyon alıyım diye oyuncakçıya girdik,"şunu alalımmı oğlum?diye,büyük bir kamyon gösterdim"yok anneee,yok,şunlaydan alalım"diye,küçük bir polis arabası,yine küçük bir ambulans ve içinde 5 tane küçük araba olan bir set beğendi.eve gelincede"bana büyük,tekneli kamyon alacaksın dimi anneee?"diye sordu:)) bu günlerde,arabalarını sıralamayı çok seviyor Tuna.sabah kalktığımızda oyun oynuyordu,salona girdiğimde,sıraladıklarının içinde sadece arabalar değil,kitabı,benim terliklerim,oyuncak çantası ve az ilerde yan yana koyduğu 2 tane top u duruyordu:)))çok hoşuma gitti ve fotoğrafını çektim;) paşamın çay keyfi:))Şehnaz a gittiğimizde,Tuna öğlen uykusundan uyandığında biz çay içiyorduk,çayı çok seviyor,görünce dayanamadı:)sabah kahvaltılarında ona ıhlamur demliyorum ama misafirliklerde izin veriyorum artık..afacan Sude ile domino oynuyorlar:)götürdüğümüz arabalarla oynarlarken,ev sahibesi Şehnaz teyzeleri,domino getirince,arabaların pabucu dama çoktaaaan atılmıştı;)) biz minik İrfan ın fotoğrafını çekerken,bizimkilerde,meraklarından başucuna geçtiler:)Tuna hiç dokunmadan seyretti ama Sude,sanırım birazda kız çocuğu oluşundan kaynaklanıyor,dokunmak,sevmek istedi.. Tuna uyurken,Şehnaz teyzesinin ona yaptığı"şuraya bir kuş konmuuuuş.."oyununu,Sude Tuna ya yapıyor:)) bu kez,Şehnaz ikisine birden bir oyun oynatıyor.ama Tuna dışarda biraz çekingen olduğu için,geride geride duruyor:)) burda da,minik İrfan biz kalkarken uyandı ve birlikte poz verdik;) gittiğimiz misafirliklere götürmek için diktiğim çarşaf takımından,bu gün yedek bir takım daha diktim.Tuna dururmu,makas kullanmayı her çocuk gibi,oda seviyor.ama makası açarken,aynı zamanda ağzınıda açıyor:))) kesmesi için ona küçük bir kumaş parçası verdim.makası açıp-kapatamayınca çok sinirleniyor:))) becerebildiğinde ise,yüzünde güller açıyor:))) burasıda,Suzan teyzemizin doğum gününü kutladığımız park ve Tuna her zamanki gibi,hemen topraklarla oynamaya başladı;)) parkı boş buldularya,ne yapsak,neyle oynasak diye şaşıp kaldılar;))Dila oyuncağını seçmeye çalışıyor.. belkide şimdiye kadar gittikleri parklarda hiç ikisi baş başa binmemişti atlıkarıncaya:)) herhalde toprakla oynarken,elektiriğini toprağa veriyor ve rahatlıyor:))aldı aldı savurdu toprakları yukardan aşağıya:)) anneannemiz,doğal ortamda,doğal yollarla yiyeceğimiz pastanın kesilişine bakıyor;) Saliş teyzemizde gülerek seyrediyor pastanın kesilişini,Dila yemeye başlamış bile kağıt kaşığıyla;))) Suzan teyzemiz ve İlker eniştemiz birlikte poz veridiler.fotoğrafı çeken ben olduğum için,genellikle fotoğraflarda olmuyorum;)ama kağıt kaşıklarımızla bol bol yedik pastamızı,Tuna yaş pastayı çok seviyor,maşaAllah 1 dilimi bitirdi.tabiki açık havanında etkisi vardı herhalde,çünkü Dila da bu gün çok güzel yedi ekmek arası aldığımız yiyecekten,her gün dışardamı yedirsek yemeklerini aceba?;))