20 Aralık 2009 Pazar

3 AY GECİKMELİ KREŞ VE RAMAZAN BAYRAMI FOTOLARIMIZ...

nihayet 3 ay gecikmelide olsa,artık kreş fotoğraflarımızı ekliyeceğim.Evet,Tuna artık okullu,kocaman bir abi(!)oldu.Doktorumuzun,her gittiğimizde eteklerime yapışık,kucağımdan inmeyen,adeta yapışık ikiz gibi gördüğü için"bu yıl mutlaka kreşe gönderin,şiddetle tavsiye ediyorum"tavsiyesine uyup,7 Ekimde Tuna'yı kreşe göndermeye başladık.gerçekten çok anneci olduğu için,ciddi endişelerim vardı,herhalde her gün birlikte gidip,kreşte beklerim,gelirkende alıp eve dönerim diye düşünüyordum.kayıdımızı Mayıs ayında yaptırmıştık erken kayıt indiriminden yararlanmak için.sağ olsun Müdire hanım,bir kaç tavsiyede bulundu,geçen 3 ay içinde,o tavsiyelere uymamızın faydası oldu.her gece yatmadan önceki hikayemiz,kreş üzerineydi.ilk hafta Tuna'yı hayretle izledim.çünkü sınıfta bir çok çocuk ağlarken,o hiç ağlamadı,bu benim içimi rahatlatması gerekirken,aksine beni düşündürdü.bu kadar bana bağlı bir çocuğun bu tavrı kafamı karıştırıyordu.aceba duygularınımı bastırıyor,içinemi atıyor?diye düşündüm hep.gerçekten ağlayıp tepki verse,belki daha rahat edecektim.beklenen oldu ve Tuna 2.hafta başladı ağlamaya:))bu seferde"aceba çoğunluk ağlıyor diye,o da kendini ağlamak zorunda mı hissetti ki?"diye düşündüm:))bu annelik ne garip bir duygu yaw...dr.umuzla yazıştığımızda,durumdan haberdar ettim.oda"sınıfta rekabet vardır,ondan gitmek istemiyordur,bu da geleceği için çok iyi bir şey"diye yazmış,ilerleyen günlerde,Dr.umuzun haklı olduğunu anladık:)sınıflarında Kutalmış Kerem isimli arkadaşıyla çok iyi anlaşıyor,oyunları ve zevkleri birbirine uyuyor,aynı zamanda da onu kendine rakip,kendi değimiyle"rapik"görüyordu.biraz arkadaş edindiğinde,sevmeye başladı kreşi.öğretmenlerinide seviyor çok şükür,gerçekten çok anlayışlı, çok sabırlı ve çok ta şefkatli Tuğba öğretmen ve yardımcısı Derya öğretmen.bu kreşi tercih etmemizin sebeplerinden biri çok temiz olması ve eğitimiydi.ingilizce,bilgisayar ve beden eğitimi dersleri de alıyorlar.ingilizce öğretmenleri iki tane,birisi,sınıfta hiç Türkçe konuşmadan,kulaklarına dolgunluk olsun diye hep İngilizce konuşuyor.sonuç olarak, memnunuz çok şükür.yine uzattım,hemen fotolara geçiyorum....

işteeeee,kreşte ilk günümüz.yüz ifadesinden de anlaşıldığı üzere,o ilk hafta çok mutluydu Tuna:)

o gün gülen kurabiye yapıp götürmüştüm çocuklara,çok hoşlarına gitti...

sınıflarında 11 kişiler.Tuna'nın solundaki arkadaşı Zehra'nın annesinin,Tuna'nın tabiriyle"tahini çıkmış":))))İstanbul'a gitmişler.Tuna bu duruma çok sevindi,çünkü Zehra Tuğba öğretmen'in geçen seneden öğrencisiymiş ve onu kıskandığı için sevmiyordu.onun yerine Muhammet Efe diye yeni bir arkadaşları geldi,sınıf mevcudu yine 11...

sol alttaki at,Tuna'nın faaliyet dersinde yaptığı at ı.

bu da Tuna'nın faresi:)


Diğer bir faaliyet,Tuna'nın eli...

Tuna'yı almaya gittiğimde,bir de,sergilenen faaliyetlerinin önünde çekmek istedim fotoğrafını.

öndeki,en sevdiği arkadaşlarından,aynı zamanda"rapik i"yani rakibi olan Kutalmış Kerem,arkadaki de,bizim afacan Tuna:)

bu,Tuna'nın en sevdiği sınıf arkadaşlarından Mehmet Kerem,Tuğba öğretmen'den rica etmiştim bir kaç foto çekmesini,çok tatlı çıkmışlar:)

Mehmet Kerem aynı zamanda,Tuna'nın çok sevdiği arkadaşı Yusuf'un
"http://yusufergun2006.blogspot.com"da arkadaşı.geçen yıl Yusufla aynı sınıftalarmış.

bu,Tuna'nın kreşte kutladığı ilk bayramında öğretmenimizin her öğrencisine yazdığı,çok güzel,duygu dolu bayram kartı...

bu da,bayram projeleri ve öğretmenimizin kartında bahsettiği şeker,bayramın ilk günü açması gereken ilk balığın hediye kutusundan çıktı:) çok güzel ve eğlenceli bir projeydi...

proje güzel olduğu kadar,merak ta uyandırıyordu.aceba,2.günün hediyesi ne?diye.ben bile merak ettim walla;)ama maşaAllah,merak etmesine rağmen hepsini de şimdi açalım diye tutturmadı,hepsini de gününde açtı oğluşum.haaa,siz de merak etmişseniz;)2.gün hediyesi bir yapıştırma yıldızıydı...

veee,projenin son sürpriz hediyesi ise,bir balondu,açarken ne kadar keyifli kerata:)sabah sabah kaşı-kabağı şiş,öğleden sonra açtırıp çekseymişim keşke:)))

bayramın son günü,Tuna ile kuzeni İnci Dila'yı Gençlik parkındaki lunapark'a götürdük.ellerinde biletleri,görevliyi beklerken aralarında bir şeyi tartışıyorlar ama o gürültüde duymak mümkün değildi tabi:)

aceba korkarmı?diye endişelenmiştim ama maşaAllah,o benden cesaretli,çok hoşlarına gitti ikisininde zıplayan Kangurular...

Saliha teyzeleriyle,balon a bindiler,sonra bir tur da benimle attılar:))Bayramda,büyük teyzemizi ziyarete gittik.teyzemizin torunu Meryem ablamız,Tuna ve İnci Dila ile.

Büyük teyzemiz Makbule teyzem,Zülüş teyzemiz ve yine bizim afacanlar...

Meryem ablamızın kardeşi Harun Levent abimiz Tuna'yı oynatmaya çalışıyor ama Tuna utanıyor.dilinin yanağında olması da,utanma şekillerinden biri,şekil yapıyor yani çocuk;)

Büyük teyzemizin oğlu Mehmet dayımız,eşi Süheyla yengemiz,kızları Meryem ve oğulları Harun Levent ile.Tuna fotoğraf çektirmekten hoşlanmaz,biraz fazla çekim yapılınca da artık sinirlendi:)

bayram ziyaretlerimizi bitirdik, eve dönüyoruz.hepimiz yorulduk,uykumuz geldi,ama bizim muzurcuk,benim kucağımdan,İnci Dila'ya sataşıyor,oyun istiyor.o zavallımın da gözleri uykusuzluktan süzülmüş,karşılık bile veremiyor:))

bayramda genellikle Anneannemizde oluyoruz,Tuna,bayram ziyaretine gelen Abdullah dayımızın kızı Lina ile, Zülüş teyzemizin Almanya'dan getirdiği hediye puzzle'ları yapmaya çalışırken..

bir kaç video da eklemek istedim ama maalesef bir problem var,geçen gün İpek te aynı sorunla karşılaşmış,demek ki,genel bir sorun,inş.çabuk giderilirde,videolarımızı da ekleyebiliriz...

14 Aralık 2009 Pazartesi

GERİLERDE KALMIŞ GÜZEL BİR LEZZET...

İNCİRLİ PASTA

bu tarif çok arkalarda kalmış,arayan arkadaşlar bulamamışlar,o yüzden öne alıyorum,mutlaka deneyin,hem çok hafif,bir o kadarda lezzetli,yapacak olan arkadaşlara şimdiden kolay gelsin...
not:keki çok ince oluyor,aceba benimki kabarmadımı diye endişelenmeyin;)

bu da,incirli tatlı.foto net çıkmadı ama çok hafif bir o kadarda lezzetli oluyor,o gün hiç kalmadı mesela;)bunun tarifinide yine sık ziyaret ettiğim"portakal ağacı"sitesinden almıştım,http://portakalagaci.com/haticeye bu vesileyle tekrar teşekkür ediyorum.işte tarifi:
İNCİR TATLISI
KEK:
-6 adet kuru incir(suda ıslatılmış,ufak doğranmış-ben 4-5 tanede gün kurusu denilen şu koyu kahve renkli kayısı kurusuda kullandım)
-1 su bardağı ceviz içi
-1 su bardağı un
-1 su bardağı toz şeker
-3 yumurta
-1 paket kabartma tozu
MUHALLEBİ:
-2 yemek kaşığı nişasta
-2 yemek kaşığı un
-1 lt.süt
-5 yemek kaşığı toz şeker
-inmeye yakın 50 gr.tereyağ(ben aceleden koymayı unuttum,ama öyle bile çok güzel oldu)
-piştikten sonra 1 paket krem şanti(toz olarak kullanılacak)
ŞERBET:
-1,5 su bardağı soğuk su
-1 yemek kaşığı nescafe
½ su bardağı toz şeker
YAPILIŞI:
Kek malzemeleri çırpılıp,en son incirler eklenir.dikdörtgen borcam yağlanıp,karışım dökülür ve 160 derecede önceden ısıtılmış fırında pişirilir(çok fazla kabarmıyor,telaş etmeyin.hatta dikdörtgen borcamın küçüğü varmı aceba?bu karışım çok az,kabarırmıki?diye tereddüt ettim ilk önce)
Daha sonra muhallebisi pişirilir.kremşanti hariç,malzemeler soğuk olarak katılıp,pişirilerek,muhallebi kıvamı elde edilir.piştip,altı kapatıldıktan 5 dak.sonra toz krem şanti eklenerek,mikserle kıvamlaştırılır.
Kek piştikten sonra,3-4 dak.bekletilip,hazırlanan şerbet kekin üzerine dökülür.
Şerbeti hazırlamak için;su,nescafe ve şeker iyice karıştırılır(en sevdiğim kısmıda buydu,şerbeti pişirilmeden direk karıştırılıp dökülüyor)
Şerbet döküldükten 5 dak.sonrada,muhallebi kekin üzerine yayılır.ılıdıktan sonra,2-3 saat buzdolabında bekletilir.aslında en iyisi,1 gece önceden yapmak bence,tatlılar daha güzel oluyor o zaman,içini çekiyor.ben öyle yapıyorum.afiyet olsun…

4 Aralık 2009 Cuma




:))) minik seğmenler ve Kafkas ekibi:))

Geçen ay,arkadaşlarımız Hatice,Ali,oğulları Osman Enes,Suzan teyzemiz,İnci Dila ve Saliha teyzemiz gelmişti .Osman Enes anasınıfına gidiyor bu sene.okullarında halk oyunu çalışmaları yapıyorlarmış,maşaAllah figürleri gerçekten güzel yapıyor.nasıl olduysa,Tuna'da Enes'e imrendi ve bir kaç figür öğrendi:))en çok ta,bacağını çapraz yapmak hoşuna gitti.sonra sıkılıp,Kafkas(Şamil) oynamaya başladı:)))İnci Dila'da onlara alkışlayarak eşlik etti,oynamak istemedi.koro detone ve berbattı:))) ama çocuklara oynama ilhamı gelince,olayı kaçırmak istemedik;)))
konular,fotoğraflar ve videolar birikti,şöyle uzun bir zaman bulup ekleyemedim,inş.en kısa zamanda almam gereken bir kaç fotoğrafı da toparlayıp,hızlı bir şekilde ekleyeceğim,bu videoları bari eskimeden ekleyim dedim;)

27 Ekim 2009 Salı

HAYVANAT BAHÇESİNDEYİZ...

Tuna,devekuşlarıyla:))arkasında çok fotojenik bir deve kuşu var,olsa olsa dişi devekuşudur;)
pamuk gibi bir kedi...

şu sıralar,yırtıcı ve vahşi hayvanlara ilgisi büyük olduğundan,doğal olarak en çok ilgilendiği hayvanlardan biriydi aslan..

buda,ayılarla bir poz;)

kurt ta ilgisini çeken hayvanlardandı..
budaaa,Tuna'nın kedi sevgisi:)))hayvanı seviyormuuu,boğuyormu belli değil...
ordada kedi bulduk:)hayvanat bahçesinin kedileriymiş,yavruladığı için,bazen dışarı bırakıyorlarmış,kedi dostu Suzan teyzemiz hiç dururmu kediyi görürde..

arkada İnci Dila fotoğrafcılık sanatını icra ederkeeen,Tuna da develerle poz veriyor;))

İnci Dila ile çok eğlendiler o gün,koşturup durdular yokuş aşağı..

artık sevdiği sporlar arasında,binicilikte var:))

İnci Dila bu midilliyi çok sevdi,diğer at biraz yüksek olduğu için korkmuş Tuna'ya göre:)

Tuna ve İnci Dila ilk defa ata biniyorlardı,ikiside çok sevdi,artık sık sık ata binmek için A.O.Ç. ya da Altınpark'a gideceğiz sanırım;)

amca,Tuna'dan daha hevesliydi fotoğraf çektiğimde:)))


kendilerini,temel reis in güçlü edelelerine(Feriştah tiplemesinin bir repliği) teslim ettiler:)))

bu poz çok hoşuma gitti, Tuna,maymunların olduğu yere henüz tırmanmıştı ki,işte bu pozu yakaladım:))maymun da,hayvanların o meşhur esneme hareketini yapıyordu o an. sanki maymunla birbirlerini taklit ediyorlar:)

26 Eylül 2009 Cumartesi

TUNA NASREDDİN HOCA İLE...

uzun zamandır video ekleyemiyordum.bunlarda,Ağustos ayında çektiğim videolar.Tuna'ya o gün Nasreddin hoca oyuncağı almıştım,akşam yine formundaydı,açtık Nasreddin hoca'yı,karşılıklı oynadılar;)))

burda bana gösteri yapıyormuş:))

10 Eylül 2009 Perşembe

MECBURİ İMAJ DEĞİŞİKLİĞİ...

Tuna imaj değiştirdi,artık gözlük takıyor.3 yaşından sonra,her çocuğun göz muayenesi olması gerekiyormuş.yıllar önce,bir göz muayenemde,dr.gözümde astigmat olduğunu,çocuğum olduğunda mutlaka 3 yaşında göz muayenesine götürmem gerektiğini söylemişti.çünkü astigmat ırsi oluyormuş.bizde dr.tavsiyesine uyup,Tuna ve İnce Dila'yı Ankara'ya bu yıl açılan Dünya Göz Hastanesi ne götürüp muayene ettirdik.muayene sonuçlarında,İnci Dila ve Tuna'da astigmat çıktı.İnci Dila'nın astigmat ı,sınıra yakın,Tuna'nın ise,sınırın üstündeymiş.hatta Tuna'nın iki gözünde astigmat,sağ gözünde birde miyop varmış.muayene eden dr.gözlük yazdı,sağ 3,5 sol 1.75 :(tabi haklı olarak endişelendim,o yaşta aynı zamanda hareketli,güreşmekten,atlamaktan hoşlanan bir çocuk nasıl gözlük kullanabilir diye.bir de,aceba takarmı? :S çok şükür,Tunayla konuşup ikna ettim,23 gün oldu takmaya başlayalı,maşaAllah takıyor hala gözlüğünü.tabi ki,kırılmaz cam ve çerçeve olan gözlüklerden aldık.5 ay sonra da muayeneye çağırdı dr.inş.düzenli kullanır ve hiç değilse ilerlemesini engelleriz,daimi yazmış çünkü reçeteye dr:(İpek teyzemiz,Tuna'nın gözlüklü halini çok merak ettiğini,mutlaka fotolarını eklememi istemişti,işte fotolaaar....




tatatataaaaaa,işte Tuna'nın yeni imajı,aslında fena olmadı hani,yakıştı kerataya;)


çerçevesinin özellikle mavi olmasını istedi,maviyi çok seviyor...

poz verirken bile yerinde duramıyor kurtlu oğlum benim:))

Ramazan'ın 2. günü annemler ve Suzan'lar bizde iftardaydı.çocuklar oynasın diye gündüz geldiler.Suzan teyzesi İnci Dila'yı banyo yaptırırda,bizim su kuşu dururmu hiç?pek eğlendiler birlikte maşaAllah...
sonra eşşek olup,birbirinin sırtına bindiler:))
aman ne eğlendiler,ne eğlendiler eşşek olduklarında:)))

sonra can-ciğer,kuzu sarması olup,birlikte T.V.izlediler...
görüntüler yanıltmasın,her zaman böyle iyi geçinemiyorlar maalesef,maşaAllah o gün çok samimiydiler,hepimizde rahat ettik iftar ve öncesinde.ama önceki senelere göre,daha iyi geçiniyorlar maşaAllah,eh,büyüyorlar artık,olsun o kadarcık;)
komşularımızın çocuklarıyla bahçeye gidip oynayabiliyor artık çok şükür,bende biraz nefes alıyor,işlerimi yapabiliyorum bu sayede;)
sağ olsunlar,Sevde ablası ve Mahmut abisi çok güzel oynatıyor Tuna'yı.ama önceki gün,oynarlarken bahçeden aşağı taş atmış Tuna,orda bir adamda kızmış,o gün Batuhan abisi ve kankisi Sueda da verdı bahçede,sağ olsun Batuhan Tuna'yı savunmaya geçip,adama söylenmiş"o daha çocuk,neden o kadar kızıyorsunuz"diye,eve geldiğinde salya sümük ağlıyor,bir yandan da"seni çok seviyorum anneeeee"diyordu kuzum,çok korkmuştu ama gerçekten.bende"ama annecim,amca kafama gelir taş diye korkmuş,onun için kızmış,bir daha taş atmadan oynarsın olurmu,bizde küçükken yaramazlık yaptığımızda amcalar,teyzeler kızardı,hemen kaçardık ordan,bir şey olmazdı,ama bir daha yapmazdık"deyip,teselli ettim ve hemen bahçe sonrası farz olan banyoya soktum:))

FOTO MAKİNAMIZDA KALAN OLAYLAR:)

uzun süre bloğumuza yazamayınca,fotolar,konular birikti tabi,eh,yavaş yavaş ekleyelim.



İpekler,Aydın'dan Malatya'ya geçerken,Ankara'da 1 gece mola verdiler.bizde,görüşebilmek için,Hümeyralara gittik.o gün Eskişehir'de bir düğüne katılan Esralar da,kızları Fatma Dila'yı da alıp,yetiştiler görüşmemize sağolsunlar.ama Fatma Dila,arkadaşı Zeynep olmadığı için çok memnun değildi halinden çoluk-çocuğun içinde;)

Tuna'nın Elif Leyla'ya sevgiyle karışık kıskançlığı,gece boyunca bizi zor durumda bıraktı,hatta "kızıma dokunma,benimle güreş "diyen Bülent amcasının da,elini tırmalamış kurtulma çabasındayken:(

:))Tuna'nın kıskançlığı,kulak ağrısına dönüşüverdi,yerlere yapıştı yavrum"kulağım,kulağım"diye;)burda Elif kendi değimiyle"bia"sına teselli öpücüğü verirken görülüyor;))
gerçekten halini görünce dayanamayıp,dr.umuzu aradım,o da,bir artibiyotik ismi söyleyip,onu kullanmamızı istedi,ertesi gün muayeneye çağırdı.kulak ağrıyor ama ateş yok.o gün pazar dı ve sadece nöbetçi eczaneler açıktı,gecenin 22:30 larında,nöbetçi eczane aradık semt semt.baktığımız bir kaç eczanede bulamadık antibiyotiği,her ihtimale karşı da,ateş düşürücü,ağrı kesici ilacını içirdim arabada,antibiyotiği bulduğumuzda da,Tuna çoktaaan uyumuştu bile kucağımda ve sabaha kadar baygın gibi uyuyunca içiremedim antibiyotiği,dr.muayenede,kulağında bir şey olmadığını,ama grip sonrası anlık ağrıların olabildiğini,Tuna'nın ağrısınında,muhtemelen öyle olduğunu,birazda ortamdan kaynaklanıp,bizi kullandığını söyledi :S sulandırmış bulunduğum antibiyotiği de,ertesi gün tanıdık eczanemize bırakıp,ihtiyacı olan bir hastaya vermelerini söyledim,Tuna'nın sadakası olmuş oldu;)
Halamlar umre ye gidecekleri için,ziyaretlerine gitmiştik,Tuna,Halamın torunu Taha ve İnci Dila ile birlikte... sol baştaki güzel kız da,tosun paşa Taha'nın ablası Sümeyra...