uzun süre bloğumuza yazamayınca,fotolar,konular birikti tabi,eh,yavaş yavaş ekleyelim.
İpekler,Aydın'dan Malatya'ya geçerken,Ankara'da 1 gece mola verdiler.bizde,görüşebilmek için,Hümeyralara gittik.o gün Eskişehir'de bir düğüne katılan Esralar da,kızları Fatma Dila'yı da alıp,yetiştiler görüşmemize sağolsunlar.ama Fatma Dila,arkadaşı Zeynep olmadığı için çok memnun değildi halinden çoluk-çocuğun içinde;)
Tuna'nın Elif Leyla'ya sevgiyle karışık kıskançlığı,gece boyunca bizi zor durumda bıraktı,hatta "kızıma dokunma,benimle güreş "diyen Bülent amcasının da,elini tırmalamış kurtulma çabasındayken:(
:))Tuna'nın kıskançlığı,kulak ağrısına dönüşüverdi,yerlere yapıştı yavrum"kulağım,kulağım"diye;)burda Elif kendi değimiyle"bia"sına teselli öpücüğü verirken görülüyor;))
gerçekten halini görünce dayanamayıp,dr.umuzu aradım,o da,bir artibiyotik ismi söyleyip,onu kullanmamızı istedi,ertesi gün muayeneye çağırdı.kulak ağrıyor ama ateş yok.o gün pazar dı ve sadece nöbetçi eczaneler açıktı,gecenin 22:30 larında,nöbetçi eczane aradık semt semt.baktığımız bir kaç eczanede bulamadık antibiyotiği,her ihtimale karşı da,ateş düşürücü,ağrı kesici ilacını içirdim arabada,antibiyotiği bulduğumuzda da,Tuna çoktaaan uyumuştu bile kucağımda ve sabaha kadar baygın gibi uyuyunca içiremedim antibiyotiği,dr.muayenede,kulağında bir şey olmadığını,ama grip sonrası anlık ağrıların olabildiğini,Tuna'nın ağrısınında,muhtemelen öyle olduğunu,birazda ortamdan kaynaklanıp,bizi kullandığını söyledi :S sulandırmış bulunduğum antibiyotiği de,ertesi gün tanıdık eczanemize bırakıp,ihtiyacı olan bir hastaya vermelerini söyledim,Tuna'nın sadakası olmuş oldu;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder