1 Eylül 2008 Pazartesi

TİGEM,FİLİZLERİN BAHÇESİ,KIZILCAHAMAM...

şu sıralar biraz yoğunduk,o yüzden bloğumuzu ihmal ettik ne yazıkki.Tuna büyüdükçe,yaramazlıklarıda artıyor.bu günlerde eline geçen eşyaları fırlatma huyu türedi:(bu,su içtiği cam bir bardak bile olsa..ve sesinin son ayarıyla hani avaz çıkma olayı;)işte o şekilde bağırıyor,anlamlı ve ya uyduruk kelimelerle:)sesinimi açıyodur ne?bu çocuğun enerji fazlasını nasıl attırmalı,bilmem?araba çarpıştırmaya devam,ama öyle bir çarpıştırmaki,nerdeyse arabalarının hepsi hurda durumunda,çok heyecanlı oynuyor arabalarıyla.yaramazlık yaptığında,hemen cep telefonuma kaydettiğimiz"ceddin deden,neslin baban"marşını açtığımızda,aynen sulukule lilerin müzik duyduğunda işi gücü bırakıp oynaması gibi,o da eline alıyor kılıcı ve ya bir sopayı,hemen havaya girip oynamaya başlıyor:)))geçen gün anneannesine gittiğimizde,saliş teyzesi,youtube den kaydettiği klipli"Tuna nehri akmam diyor"marşını izletti,bizimki yine hemen havasına girip,kaşları çattı,ciddiyetini takındı ve eline aldığı sopasıyla yürüdü durdu:)orda,Atatürk ün karların üzerinde,mantosuyla yattığı fotosunu gördü.sonraki klip,onuncu yıl marşıydı,hani şu Kenan Doğulu nun söylediği.onda da Atatürk ün"Türk milletiiii,zekidir,Türk milletiii,çalışkandıııır"diye kendi görüntüsü ve sesinin olduğu kısım gelince"aaaaa,Atatürk uyanmıııış"diye bir heyecanla bağırdı:)))Saliş teyzesiyle ikimizinde hoşuna gitti ve gülmekten kendimizi alamadık..

ayın 18 inde,yine Anne olunca anladım sitesinin forum üyeleriyle,bu sefer Tigem in bahçesinde buluştuk.Ailesi Ankara da fakat,Afyon da öğretmenlik yapan forum üyesi arkadaşımız Şerife yaz tatili için ailesinin yanına gelmiş,bizlerle tanışmak istedi,bizde o sebeple buluşup tanıştık,hemde diğer arkadaşlarla görüşmüş olduk.çok güzel bir yer,özellikle çarpışan arabalara bindiğimizde,Tuna ile yaşıt olan,diğer iki arkadaşın çocukları inmek için,Tuna ise,inmemek için ağladılar:))söz verdim,başka bir gün yine götüreceğim.birde,şişme kaydırak koymuşlar,aqua parklardaki kaydıraklar gibi,onu daçok sevdi,hem zıpladı,hem kaydı kerata.

ayın 24 ünde de,sağ olsun Filiz ler bahçelerine davet ettiler,oraya gittik.geçen sene de gitmiştik ama bu defa Tuna daha bilinçli oynadı orda ve Enesle birbirlerini kovalayıp,oynaşıp durdular gelene kadar,orasıda çok hoşuna gitti.bizden başka,Hümeyra lar,Özlemler(zavallı Özycik,minik A sude yi yere koyamadı,sürekli kucaklarındaydı,çünkü yere iner inmez,bulduğu şeyleri ağzına götürüyordu kerata:))biraz yoruldu ama yinede halinden memnundu.)ve Sare ler vardı.güzel bir gün geçirdik hep birlikte.

ayın 25 inde,babamız izne ayrılınca,bizde ayın 28 inde,hiç değilse bir Kızılcahamam a gidip,dağ havası soluyalım,Tuna yı orman a götürelim düşüncesiyle,Kızılcahamam a gidip,ertesi akşam döndük.Tuna ormanda çok eğlendi.hep hikayelerde duyduğu ormanın nasıl bir yer olduğunu gördü.hatta,bir orman evi vardı çam ağaçlarının içinde,sağ olsun görevli gezmemize izin verdi,Tuna ile orda kırmızı başlıklı kızı,Pamuk prensesi,kurt u bekledik ama hiç biriside gelmedi:)))Tuna o evden ayrılmak istemedi,çünkü beklentileri vardı çocuğun.o gün o temiz havayı ciğerlerine alınca ve birazda koşturup oynayınca,acıktı bizim yavru kurt nasıl olduysa.hemen aşağıdaki meşhur köfteciye gittik ve 1 kocaman köfte(hepsini bitirmesede,iştahla yemesi hoşuma gitti)ve zaten bayılarak yediği kuru soğan dan yapılan salatadan yedi,üstünede ayran içti maşaAllah.keşke o oksijeni hep alabilsek:( becerebilirsek,sık sık gitmeyi düşündük.orda hoşuna giden olaylardan biriside,su delisi olan Tuna nın jakuzi keyfiydi.termal suya,terkos suyu karıştırmadan soğutma işlemi yapıyorlarmış,özellikle girdiği suyun şifalı su oluşu içimi çok rahatlattı.işte yazamadığımız zamandan beri bunları yaptık..

önceden pek itibar etmediği jetonlu oyuncaklar,şu sıralar hoşuna gider oldu,Tigem in bahçesinde severek bindi arabaya,hatta tekrar istedi,yine bindirdim:) arkadaşı Emir ile hem kaydı,hem zıpladı ve çok eğlendiler.. hatta bir ara güreşmek bile istediler:))) ne keyif aldı o çarpışan arabalardan:))eeee,şöför ü de usta olunca,değmeyin keyfine;)) sonra çok susastılar tabi,mine teyzeleri onlara muzlu süt aldı,burda süt molası verdik;) Filizlerin bahçeye gider gitmez,götürdüğümüz oyuncaklarını döktürdü toprağı görünce:)) sonra da,arkadaşı Enes ile,oyuncaklarını birleştirip,birlikte oynadılar.. bu kadarda toprak delisi olunmazki,fırsatları hiç kaçırmıyor.. Enes le bahçeyi gezdiler.. Enes,biberlerinden kopartıp,Tuna ya ikram etti:)) sonrada biberleri dişleriyle tutarak komiklik yaptı Tuna ya Enes:)) tipik"iyyyyyyyyy"hareketi:)))özellikle kanı kaynadığı anlarda yanında sevdiği kim varsa,ona yapıyor:)) bahçenin arkasına geçtiler ve evin arkadan görüntüsünü Tuna,hikayelerdeki kule ye benzetti:))burda da Enes i,evlerinin bir kule olduğuna inandırmaya çalışıyor:)))) Enes in,önceden evlerinin önünde duran eşeğinin,bacağı kırılınca,bahçelerine götürmüşler.Tuna nın hoşuna gitti ve üstüne bindi:) henüz Bağlıca taraflarında elektirik olmadığı için(yeni gelişmeye başlayan bir yer)hav kararınca,karanlık dinlemeden oyunlarına devam ettiler:)) Kızılcahamam a gider gitmez,hemen dağlara çıktık,harika çam kokusu ve rüzgarın ağaçlarla söylediği şarkı insanı çok dinlendiriyor.Tuna babasıyla kozalak topladı:) acıkıncada,yanımıza aldığımız kek ve şu sıralar içmeyi çok sevdiği küçük kutulu sütünü içerken.. yemeğimizi yemek için girdiğimiz yerde,biraz ferahlasın diye dondurma aldık Tuniş e;) otelin girişindeki bu koltuğu çok sevdi ve hemen oturmak istedi:)şekli değişik geldi sanırım.. zincirli salıncakta ilgisini çekti,ona da bindirdik.. ilk gün,öğlen uykusunu uyumadı Tuna.gezmek için çıktığımızda,dönüşte mayıştı ve bir şeyler yemek için girdiğimiz bu nostaljik yerde,o sedirin üstünde uyuyakaldı:)ama sonra ne oldu?otel e gidip,yavaşça yatağına koyunca hemen gözlerini açtı:( ormanın temiz havasını solurken,gözleri daldııııı gitti hayal alemine:)kim bilir hangi masal kahramanını düşünüyordu:)) işte burasıda,kırmızı başlıklı kız,pamuk prenses ve kurt u beklediğimiz ormandaki dağ evi;) babasının indirmek için ikna çabaları devam ediyor:))) ormanda bulup,ona çok ilginç gelen bu yuvarlak taşla,futbol maçı yaptı:)hatıra olsun diye attım çantamıza;) yerde bulduğu şeyleri inceledi,taşla,toprağa gazoz kapağı falan çaktı:)) o yuvarlak taş ne kadar ilginç ve çekici geldi kuzucuğuma;) soğanlı salatasını afiyetle yerken:)) buda,henüz bitmemiş köftesinin olduğu tabağı:)





















4 yorum:

ipek dedi ki...

:)) sulukuleliler benzetmene çok güldüm:))

...ve Sareleri ve saireler diye okuyunca kendime de güldüm:)

zeki ve enteresan bir çocuk Tuna. bloğunuzu okumak çok keyifli oluyor.
çok öpüyorum ikinizi de.

sukran dedi ki...

:)))))ipekim,çok hoşsun gülüm yaaaa:)demek sareleri ve saireler okudun zhe?bende çok güldüm:))bunu sare ye anlatmazsam çatlarım;))eminim o da çok gülecektir.
enteresan olduğu doğruda,inş.zeki de olur canım.inan ki sizin bloğunuzu okumakta bana çok zevkli geliyor,merak ve heyecanla bekliyorum bir sonraki başlığınızı.karakuzumu,umudimi ve seni çok öpüyorum tatlım..

ebru dedi ki...

ramazan seni de mi vurdu sukran abla,bayadir guncellemiyon..afacanin magrifetlerini okuyamioz bayadir..hersey yolundadir ins..bekliyorum guzel haberlerinizi..

ipek dedi ki...

çetoya katılıyorum şükü.(çeto, şükü?!?!:)))
güncelle artık bloğunu please.