31 Mart 2009 Salı
BİR DÜRÜST İNSAN...
geçen hafta çok acı bir şekilde seçim gezisindeyken helikopterinin düşmesi sonucu kaybettiğimiz bu efendi,saygıdeğer insan artık aramızda yok.içi kin ve nefret dolu,vijdansız,acıma duygusundan mahrum hatta hatta sapıklıklarla gündeme gelen insanların çoğaldığını gördükçe,böylesine temiz,efendi ve iyi niyetli insanların gittine,azalmasına üzülmemek elde değil.
yine geçen hafta gördüğüm bir rüyayı,annemle paylaştım ve "hayır olsun inşallah"deyip geçtik.bir iki gün sonra bu olay meydana gelince,aklıma gördüğüm rüya geldi.bir suyun içindeyim ve eğilip,sudan uzun uzun ve bembeyaz balıklar çıkartıyorum.5-6 tanesini kucağıma alıyorum,elimden sıyrılıp geri suya düşüyorlar.ama balıkların vücutlarında yaralar var.tekrar kucağıma alıyorum ve yine suya atlıyorlar.hava biraz kararmaya başlamıştı rüyamda.ama balıkların uzun ve beyazlıkları,yaralı olmaları dikkatimi çekmişti.acımıştım,üzülmüştüm,aynı zamanda anlam verememiştim.
bu gün cenaze törenini canlı veren kanallardan izledim ve yüreğim burkuldu,içim acıdı.gözlerim dolu izledim.ailesini düşündüm hep.ne kadar acı,Allah bol bol sabır versin.olayı duyduğum andan itibaren dua ettim,hayırlısıyla,sağ-salim bulunsunlar diye,herkes gibi,bende bir mucize bekledim hep.hatta Tuna ile birliktede dua ettik,çocukların duası kabul olur diye.ama ecelin çaresi yok ki.köylülerle konuşulduğunda,olaydan sonra o sis tabakasının kalktığını falan anlattıklarında,onlarında dediği gibi,sanki dağlar vermek istemiyordu diye düşünmeden edemiyor insan.olayın iç yüzünü bilemiyoruz tabi ama insanın aklına böylesi manevi şeylerde geliyor.
dikkatimi çeken bir başka şey,bir çok kişiden duyduğum ve sadece benim öyle hissettiğimi zannettiğim"sanki 1.dereceden bir akrabamı kaybetmiş gibi üzüldüm"sözleri oldu.gerçekten milletçe çok üzüldük.olay çok acıydı birkere ve ölüm şekli.bu günki kalabalığı görünce,ne kadar çok sevildiğini anladım.bir çok yerden akın akın gelmişti insanlar son yolculuk için.Ankara'nın yolları dolu doluymuş bu gün taksi şöförünün söylediğine göre.
Allah hepimize dürüstlükten ayrılmadan,ahlaklı,namuslu insan olarak ölümler nasib etsin.
ruhun şad olsun,mekanın cennet olsun dürüst insan.
Allah ailesine bol sabır,kalanlara hayırlı-sağlıklı ömür versin...
ORDAN-BURDAN,ORTAYA KARIŞIKTA DİYEBİLİRİZ;))
yine Tuna'dan incilerle başlıyorum bloğumuza...
*geçenlerde sabah kalktığında"anne,biliyomusun,sabah olunca gözlerim rahatlıyo"dedi,hem hoşuma gitti,hem de aceba gözünde bir problemmi var,yoksa her zamanki incilerindenmi diye düşündüm..
*arkadaşı yusuf'un(http://yusufergun2006.blogspot.com/) montuyla,Tuna'nın montu aynı.bir kaç hafta önce Filiz'lere(http://oglumunilkyilari.blogspot.com/) gittiğimizde,dönerken yan yana geldiler Yusufla.Tuna yusuf'a dokundu,sonra bize baktı ve"kendim sandımda,ondan dokundum"dedi:)))
*oyuncaklarını gurupluyorum,aradığı(mız) çabuk bulunsun diye.çünkü bazen bulamadıkmı,kıyamet kopuyor.bazen babamız,bazende gelen misafirler giderken topladığında,karışabiliyor guruplar;)odasına girdiğimde,arabaların hepsini dökmüş,görmezden geldim.az sonra yanıma gelip"anne,her şeyi dağıtınca,herşeyi görebiliyorum"dedi:)arabalarının içine tabanca karışmış,onları döküncede tabancayı bulmuş kerata:))
*buzdolabında yer kalmadığı için iki maden suyunu balkona koymuştum,babamızda,pencerenin önüne çıkartmış,bizimki maden suyu delisi:)onları gördüya,illa içecek.o zaman havalar çok soğuktu tabi."anne,o sodalar üşüyodur dışarda,Tuna abim bizi içsin diyolar"dedi:)))sesini sevimlileştirerek"_hadi gel"diyor maden suyuna,o da güya"_gelemiyom"diyormuş;))bana dönüp"gelemiyom diyolar anne"dedi:)))çok sevimliydi o seslendirmeleri yaparken:)))
*çok koşuyor ve terliyor kerata,hele eve arkadaşları geldimi,tutabilene aşk olsun.bende birisine bahsederken,"kudurdular dün yine"diyorum;)yanıma yaklaştı,yine bilmiş bilmiş tavırla"anne,kaçmak demek kudurmak demek demiiii?"dedi:))))
*arabalar cd sindeki yeşil araba,kötü karakter,izleyen(çoğunlukla mecburen)anneler bilir;)hep arabaları ittirip,kaza yaptırıyor.2 yaş sendromundayızya,bazen coştuğu dönemlerde yeşil araba oluyor Tuna ve önüne geleni ittiriyor,hırçınlaşıyor,kral olmasını ve ya şimşek mc queen olmasını teklif ediyorum ama asla kabul etmiyor kerata;)elindeki yeşil arabayla yanıma gelip"anne,yeşil araba dediki,annen sana çikolata versin":)))çünkü her gün 1 küçük dilim çikolata hakkı var ve o günki hakkını kullanmıştı:))
*hasta olduğu dönem(bu defa çok fazla akıntısı oldu)burnu aktığında yanımda bitiyor ve çoğunlukla koşa koşa geliyor ve"anneeeee,sümüüüük"diye telaşlanıyor.o kadar çok sildimki,bıktım artık bu hastalığında.dediğini duymadım,"sabah beri diyorum,sen anlamıyosun,sümük akıyooo"dedi:)))
*Tuna'dan hastalık bana geçti ve o sabah çok bitkin olduğum için biraz daha yatmak istedim.Tuna'nın üstünü değiştirip,durumumu anlattım ve biraz arabalarıyla oynamasını,biraz sonra kalkıp kahvaltı hazırlayacağımı söyledim.belki 4-5 kere farklı bahanelerle yanıma geldi,istersen yat...en son bahane"anneee,kulağın 9 a benziyooo"dedi ve ben gülmekten kakmak zorunda kaldım:)))kendisi tersimde durduğu için,kulak memesi yukarda kaldı tabi,9 a benzetmiş,güzel bir benzetmeydi aslında;)
*her sabah üstünü değiştirmek zorunda kalıyorum,çünkü çişi bezi bile geçip,pijamalarını ıslatıyor.hem yatarken,hem sabaha karşı süt içiyor.o sabaha karşı sütünü içerken,ben bezini değiştiriyorum,ona rağmen yinede çoğunlukla ıslanıyor."gel bakalım,yine pipi çiş yapmış,üstün ıslanmış,değiştirelim üstünü"dedim.beyefendi zeytin yağ gibi üste çıktı"sen çok sinirlenince çok yapıyo,az sinirlenince az yapıyo"gülermisin,ağlarmısın.halbuki,altını ıslattığı için hiç kızmadım,çünkü gece farkında olmuyor,genel sinirlenmeden bahsetmiş olsa gerek;)
3 Mart 2009 Salı
TUNA ARTIK 3 YAŞINDA KOCA DELİKANLI;) VE BİRAZ NOSTALJİ
bu sene biraz daha büyük olduğu için,biraz resmi olsun istedim kıyafetinin.aslında bu kadarda resmi istememiştim,gömlek,papyon ve lacivert pantolondu istediğim ama maalesef takım olarak satıyorlarmış,fazla gezmeyede vaktim olmadığı için mecburen aldım.ama ne almak,giymem diye tutturdu dükkanda,ne vaadler,ne şantajlar;)hiç biride sökmedi.epey uğraştıktan sonra,bir banyo tasına tav oldu bizimki:)))mağazada bebekler için banyo tası gördüm,onunla banyo yaptırıyım seni deyince hemen"tamam"dedi,keşke önce görseymişim:))
burasıda masanın diğer kısmı;)öndeki biber sarma,arkadakiler uğur böceklerimiz..
ve işte,Tuna için yaptığım şimşek mc queen pasta.istediğim gibi olmadı,çok muntazam değildi,sabahın 07:30 una kadar uğraştım ama Tuna çok beğendi,önemli olanda oydu zaten:)
bunlar külah pastalarım,nam-ı diğer,şair buklesi;))önce hamur açılıp ince şeritler kesilip,hazırlanan kağıt külahların etrafına sarılıp pişirildikten sonra kalıplardan çıkartılıp,soğuyunca içine krema dolduruluyor,tuzlu istenirse,içi peynirlide yapılabiliyor..
bunlar peynirli kuğularım.ilk kez denedim.tarifini,"http://meleginmarifetleri.blogspot.com/"da görmüştüm ve bir gün denerim diye tariflerime eklemiştim.
bunlar kanapelerimiz,sosyete çemenli kanapeler;)bu da,İnci Dila'nın geçenlerde bir oyuncak mağazasında görüp,her sabah uyanır uyanmaz annesine"anne,çabuk para biriktirip,o kül kedisini alalım,bu gün alırmısııın"diye sorup,annesininde,Tuna ya gelen hediyeler verilirken mahsun kalmasın diye düşünüp,o gün aldığımız kül kedisi ve kabak arabası,ne mutlu kerata,gözlerinin içi gülüyor:)