neler yaptık yazamadığım bu sürede,biraz açıklamaya çalışıyım.Nergiz ve yine komşumuz olan Kamuran ile,çocukları ne zamandır götürmek istediğimiz hayvanat bahçesine götürdük.çok seveceklerini umuyorduk ama sanırım daha hayvanat bahçesi yaşları değilmiş,çünkü Kamuran ın kızı Emine den başka ne Sueda,ne da Tuna zevk aldı hayvanlara bakmaktan,keçiler hariç:)onlarada ot yedirmek hoşlarına gitti.Tuna bol bol koştu büyük ve boş alanı bulunca.kaldırım taşlarında yürümeyi,suları seyretmeyi ve kozalak toplamayı tercih etti.Tuna nın uyuyup uyanmasını bekleyecektik sakin sakin gezsinler,güzelce eğlensinler orda diye ama nerdeeeee,Tuna yine öğlen uykusunu uyumamakta inad edince,bizim hayvanat bahçesine gitme saatimizde geç oldu tabi.büyük bir kısmını gezdik ama.çıkarken,hayvanat bahçesinin içindeki parka götürdük çocukları.kırık-dökük,bakımsız bir park olmasına rağmen,bizimkilerin çok hoşuna gitti yinede.tam yemeklerini yedirmek için çantaları açıp kaşık ve yemek kablarımızı çıkartmıştıkki,görevliler ilaçlama yapmaya başladı.çabucak eşyalarımızı toplayıp uzaklaştık ordan.çıkıştaki görevliden çocuklara yemeklerini yedirene kadar oturmak için izin istedi Nergiz ve çabucak bir şeyler yedirip evin yolunu tuttuk.birazda binamızın bahçesinde oyaladık çocukları ve evlerimize dağıldık...
2 haziran da babaannemiz geldi İstanbul dan.Tuna nın nasıl karşılıyacağını çok merak ediyorduk,hiç yabancılık çekmeden,hemen bir şeyler anlatmaya başladı:)babaannesinin değimiyle,kan çekti;)ama hala nasıl hitab edeceğini belirlemiş değil:))ilk geldiği gün,babaannesi w.c. gidiyordu,salondan çıktığında Tuna"anneeee,Tames in annesi neyeye gidiyoooo?"diye sorunca,hepimiz koptuk:)))bir kaç saat sonra tekrar w.c.ihtiyacı için salondan çıktığında"neyeye gidiyo mama anneeee?"dedi."tuvalete gidiyor oğlum"dedim"gittiyaaaa"dediğinde,yine bizi güldürdü kerata.bir kaç gün sonra,Nergizlerle birlikte parka gidecektik.hazırlandık,çıkarken Tuna nın şapkasını giydirdim.babaannesine bakıp"senin şabban yokmu?"dedi.babaannesi"yok"deyince,"oooluna şöyle,şana şabba alsın"dedi."kim benim oğlum?"dedi babaannesi"tameeees"deyince,bizi yine gülmekten kırdı geçirdi.bir sonraki gün babaannesi yemek masasında fasulye ayıklıyordu,yanına yaklaşıp"oyası kahvaltı masasııı"dedi.babaannesi"git sor annene,kahvaltıyı getireceksen,babaannem kaldırsın masadakileri de"dedi.mutfağa gelip"anneee,misafiy kaldıysınmııı?"dedi:)))yani bazen mama,bazen babaanne,bazen tames in annesi,bazen de misafiy diye hitab ediyor babaannesine.kendine karışılmasından hiç hoşlanmadığı için,babaannesiyle sürtüşüyor çoğu zaman:(tabi arayı bulcam diye,olan bana oluyor,hırçınlaştı son zamanlarda.aynı zamanda 20.dişi patlamış,birazda onun huzursuzluğu var.hayırlısı bakalım...
2 yorum:
çok teşekkür ederim beni kırmayıp yazdığın için.çok şekerler maş.çok da büyüdü tuna .çok özledim keretayı...en çok tames'in annesi kısmına bayıldımmmm :)
ne demek tuğbacım,asıl biz teşekkür ederiz bloğumuzu takipcisi olduğun ve yazmamıza sebep olduğun için.evet,büyüdü maşaAllah teyzesi,daha neler neler bir görsen,az kaldı inş.artık sık sık görüşürüz,dört gözle dönmenizi bekliyoruz.öpüyorum ikizleri,orhan a slmlr..
Yorum Gönder