bu gün,Azerbaycan dan,Tuğba teyzemiz arayıp,"neden bloğunuza yeni şeyler eklemiyorsunuz,bir badana yaptınız,göçtünüz,her gün açıp bakıyorum,yeni şeyler yok!"diye çıkışınca;)ihmal ettiğimin farkında olduğumu,ama gerçekten çok yoğun günler geçirdiğimizi,bu gün ekleyeceğimi söyledim.çok geç saatlerde yatabildiğim ve çok yorgun olduğum için,çok istememe rağmen bir türlü yeni foto ve maceralar ekleyemedim.Tuğba nın araması bahane oldu ve işte yazıyoruuuum;)
neler yaptık yazamadığım bu sürede,biraz açıklamaya çalışıyım.Nergiz ve yine komşumuz olan Kamuran ile,çocukları ne zamandır götürmek istediğimiz hayvanat bahçesine götürdük.çok seveceklerini umuyorduk ama sanırım daha hayvanat bahçesi yaşları değilmiş,çünkü Kamuran ın kızı Emine den başka ne Sueda,ne da Tuna zevk aldı hayvanlara bakmaktan,keçiler hariç:)onlarada ot yedirmek hoşlarına gitti.Tuna bol bol koştu büyük ve boş alanı bulunca.kaldırım taşlarında yürümeyi,suları seyretmeyi ve kozalak toplamayı tercih etti.Tuna nın uyuyup uyanmasını bekleyecektik sakin sakin gezsinler,güzelce eğlensinler orda diye ama nerdeeeee,Tuna yine öğlen uykusunu uyumamakta inad edince,bizim hayvanat bahçesine gitme saatimizde geç oldu tabi.büyük bir kısmını gezdik ama.çıkarken,hayvanat bahçesinin içindeki parka götürdük çocukları.kırık-dökük,bakımsız bir park olmasına rağmen,bizimkilerin çok hoşuna gitti yinede.tam yemeklerini yedirmek için çantaları açıp kaşık ve yemek kablarımızı çıkartmıştıkki,görevliler ilaçlama yapmaya başladı.çabucak eşyalarımızı toplayıp uzaklaştık ordan.çıkıştaki görevliden çocuklara yemeklerini yedirene kadar oturmak için izin istedi Nergiz ve çabucak bir şeyler yedirip evin yolunu tuttuk.birazda binamızın bahçesinde oyaladık çocukları ve evlerimize dağıldık...
2 haziran da babaannemiz geldi İstanbul dan.Tuna nın nasıl karşılıyacağını çok merak ediyorduk,hiç yabancılık çekmeden,hemen bir şeyler anlatmaya başladı:)babaannesinin değimiyle,kan çekti;)ama hala nasıl hitab edeceğini belirlemiş değil:))ilk geldiği gün,babaannesi w.c. gidiyordu,salondan çıktığında Tuna"anneeee,Tames in annesi neyeye gidiyoooo?"diye sorunca,hepimiz koptuk:)))bir kaç saat sonra tekrar w.c.ihtiyacı için salondan çıktığında"neyeye gidiyo mama anneeee?"dedi."tuvalete gidiyor oğlum"dedim"gittiyaaaa"dediğinde,yine bizi güldürdü kerata.bir kaç gün sonra,Nergizlerle birlikte parka gidecektik.hazırlandık,çıkarken Tuna nın şapkasını giydirdim.babaannesine bakıp"senin şabban yokmu?"dedi.babaannesi"yok"deyince,"oooluna şöyle,şana şabba alsın"dedi."kim benim oğlum?"dedi babaannesi"tameeees"deyince,bizi yine gülmekten kırdı geçirdi.bir sonraki gün babaannesi yemek masasında fasulye ayıklıyordu,yanına yaklaşıp"oyası kahvaltı masasııı"dedi.babaannesi"git sor annene,kahvaltıyı getireceksen,babaannem kaldırsın masadakileri de"dedi.mutfağa gelip"anneee,misafiy kaldıysınmııı?"dedi:)))yani bazen mama,bazen babaanne,bazen tames in annesi,bazen de misafiy diye hitab ediyor babaannesine.kendine karışılmasından hiç hoşlanmadığı için,babaannesiyle sürtüşüyor çoğu zaman:(tabi arayı bulcam diye,olan bana oluyor,hırçınlaştı son zamanlarda.aynı zamanda 20.dişi patlamış,birazda onun huzursuzluğu var.hayırlısı bakalım...
hayvanat bahçesine gitmeden bir kaç gün önce,badana sonrası evi yerleştirirken çekmiştim bu fotoyu,kaçmıycak bir pozdu;)biz nergizle yerleri süpürüp silerken,Tuna ve Sueda da,boş durmadı,bize yardım ettiler;)yolluklarımız dürerek,hem eğlendiler,hem de işimizi kolaylaştırdılar:))
bu da,badana sonrası ilk gezmemizden.anneannemize giderken,önce bir dükkana uğrayıp,oğlum için çok mühim olan şeyler aldık:))badana sırasında,ustalar oğlumun fırça ve faraşını kullandıkları için,bizde gidip yenilerini aldık.mavi bulamadığımız için,bu defa tercihimiz sarıdan yana oldu.ısrarla,anneannesine gidene kadar kendisi taşıdı kerata:)
bu sıralar tırmanma merakını geliştiren Tuna,maymunlarla yarıştı hayvanat bahçesinde:))
en çokta,keçilerle vakit geçirmekten hoşlandılar.maşaAllah,onlara ot verirken çok cesurdu;)
keçileri beslemeye doyamadı...
keçilerin yanından ayrılıp,başka hayvanları göstermek istediysekte,gitmemekte inat ettiler keçi gibi;)ayı lara bakmaya giderken,serseri mayın gibi sağdan sola koşturup durdu boş alanı görünce.bir ara,karşıdan gelen bir ailenin,kendinden küçük oğluna sevgi gösterisinde bulunup,boğazına sarıldı:))çocuğun babası"dur,ne yapıyorsun"dedi endişelenerek.hemen elinden tutup yanıma getirdim,hırslandı ve çocuğa dönüp"sana sakız yok!"dedi:)))hayvanlardan çok,ilgilerini farklı şeyler çekti Tuna ve Sueda nın.Emine bizimkilerden daha büyük olduğu için,o hayvanlarla ilgilendi.Tuna kaldırım taşlarında yürümekten daha çok zevk aldı mesela.zaten çok sever,hiç boş çevirmez taşları:))burda da,zürafa yı izliyorlar.TRT 1 deki "gece bahçesi"adlı çocuk proğramının kahramanlarına benziyorlar bu fotoda:)))üçününde çok sevdiği proğram.günler uzadığından beri çok fazla seyredemiyor Tuna,kaçırıyoruz hep. bu fotoya bayılıyorum:) kartpostal gibi... finali,hayvanat bahçesinin içindeki park ta yaptık.ne sevindiler parkı görünce,Tuna nın yüzünden de belli oluyor zaten...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
çok teşekkür ederim beni kırmayıp yazdığın için.çok şekerler maş.çok da büyüdü tuna .çok özledim keretayı...en çok tames'in annesi kısmına bayıldımmmm :)
ne demek tuğbacım,asıl biz teşekkür ederiz bloğumuzu takipcisi olduğun ve yazmamıza sebep olduğun için.evet,büyüdü maşaAllah teyzesi,daha neler neler bir görsen,az kaldı inş.artık sık sık görüşürüz,dört gözle dönmenizi bekliyoruz.öpüyorum ikizleri,orhan a slmlr..
Yorum Gönder