26 Kasım 2008 Çarşamba
NE OLUR ISLAK ISLAK BAKMA ÖYLE,PARDON PARDON,ŞAŞKIN TUNA;)
bir taraftan,elinde damacana,kuvvet denemeleri yapıyor,gözü t.v.deki çizgi filmde,dilinde Cem Karaca nın"ıslak ıslak"şarkısı:))ne becerekli çocuk bea,3 işi birden yapıyor;))Tuna nın son günlerdeki favori şarkısı bu.aklısıra Cem Karaca yı taklit ederek söylüyor:)))
dün akşam anneannemiz,Saliş teyzemiz,Suzan teyzemiz,İlker eniştemiz ve İnci Dila bize geldiler.balık partimiz vardı yine;)akşama kadar Dila nın yollarını gözleyen Tuna,uzun zamandır uyumadığı öğlen uykusunu uyuyup uyandıktan sonra,keçileri seçmiş bir halde uyandı;)tam mutfak işimi yapmaya başlamıştım ki uyandı ve beni kucağına al diye ağladı durdu.ne anneanneye,ne Saliş e gitti,hatta o kadar beklediği Dila bile merhem olmadı yaramıza;)İlker,evimizde tamir edilecek bir yer için matkap takımını getirmişti,onu seyretmek istemediğine inanamadım,hatta "tamir etmesin anneeeeee"diye ağladı:(yemeğe oturduğumuzda ise"yemek yeme anneeeee"diye ağladı.son zamanlarda şu zıkkım 2 yaş sendromunu yoğun bir şekilde yaşar olduk.sonra baktım ki,Dila dans ediyor,Tuna gülümsemeye başladı ve yazık yavrum,Dila sevine sevine"gülüyo şükran teyzeeee"dedi.bir "ooooh"çektim ve hep öyle devam edeceğini düşünüp yanıldım;)gece boyunca kızcağıza nerdeyse nefes aldırmadı.daha önce yok denecek kadar az olan kıskançlık damarları dün gece hat safhada kabardı,öyle ki,Dila nın aldığı her oyuncak için ağladı durdu :s bununlada yetinmedi,birde çocuğa vurdu,içim gitti,canım benim,o da sindi kaldı,yardım bekler bakışları hiç gözümün önünden gitmiyor:.(sürekli tetikteydik,o kadar gerilmişim ve strese girmişim ki,resmen başımın ağrısından duramadım.çocukların ağlaması insanı ne kadar yoruyor,akşama kadar temizlik yapıp,bir şeyler taşısam o kadar yorulmazdım yani.gitmelerine yarım saat kala birlikte ve zevkle oynamaya başladıklarında ise az sonra olacaklardan korkmaya başladım veeee beklenen sonuç,bu seferde,Tuna gitmesinler diye,Dila gitmeyelim diye ağlamaya başladılar.yaw bu zıkkım sendrom ne zaman bitecek aceba?Tuğbaaaaaaaa,şimdi seni çok iyi anlıyorum canım,Yiğit in de 2 yaş sendromu çok kötü geçmişti değilmi?bir kere şahit olmuştum,bize geldiklerinde,o sıralar saz merakım vardı ve Tuğba da,saz ı çok sevdiğini söyledi ve çalabilirmisin diye sordu.olur dedim,dememle,yiğit in"çalmasııııııın"ağlamaları başladı,tamam Tuğba,çalmayım diyorum,hayır çal sen,dr.her dediğini yapmayın dedi diyor.iki arada bir derede kaldım.bir taraftan ben saz çalıyorum,Yiğit antrede kafayı yukarı kaldırmış"babaaaaaa,çalmasın babaaaaaa"diye bağıra bağıra ağlıyor:(babada yanında olsa bari;)ne acımışım,ne üzülmüşüm o zaman sana Tuğbacım be;)bak başıma geldi.inş.kısa sürer diyorum ama dedikçe daha bi koyulaşıyo sanki;))neyse,yinede hamd olsun...
kavga ettikleri saatlerde şurası aklımıza niye gelmediki,tam gidecekleri zaman akıl ettik;)biraz kafa dinlerdik hiç değilse.. bir Dila üst katta,bir Tuna.çok hoşlarına gitti,ranza niyetine kullandılar dolapları:)Tuna keşfetmenin sevincinde,Dila da oyununa ortak olmaktan çok mutlu;)
bu gün koltuklarımızı yıkattığımız için,2.adresimiz olan anneannemize gittik Tuna ile.hava da güzeldi ve hazır birazda iyileşmişken,bu güzelim havayı kaçırmayalım dedik ve yürüye yürüye,parklara uğraya uğraya gittik.telefonumun bataryası eskidiği için,her gün şarj etmem gerekiyor,o yüzden bir dükkana girip işimizi hallettikten sonra dükkandan çıkarken,bizden önce bir bayan çıktı,arkasından Tuna,sonra da ben.kadın hızlı hızlı yürümeye başlayınca,Tuna arkasından adımlarını hızlandırdı ve"anneeeeee"diye ağlayarak peşinden koşmaya başladı.hemen arkasındaydım halbuki,beni farkedemedi yazık"oğluuuum,burdayım ben"diye bağırıyorum ama beni duymuyor bile:))kadın döndü,şaşırdı ve sonra"annen arkanda bak,hazır arkama ağlamışken götürsemiydim"dedi:))iki dükkan ötedeki berber amcası olayı görmüş"ne o Tuna,annelerimi karıştırdın?"deyince,yavrucuğum iyice mahcup oldu,utandı ve kucağıma gelmek istedi,uzunca bir süre elimde eşyalarım ve kucağımda Tuna ile yürümek zorunda kaldım:(
bu gün anneannesine gittiğimizde bir ara sıkıldığı için,Saliş teyzemizin p.c. ye yüklediği,Tuna ve Dila nın çok sevdikleri"elveda Rumeli"dizisinden parçalar seyrettik hep birlikte.bir ara Dimitri ye Abdül dedi ve yanıldığını anlayıncada"pardon,pardon,Dimitriii"dedi.Salişinde,benimde çok hoşumuza gitti"pardon"ları:))
dün anneannemiz bize geldiklerinde Tuna ya,çok sevdiği için,şu saplı şekerlerden getirmiş.babası bir ara takıldı,"bende yeyim"diye.anneanneside"birazda babana ver Tuna"deyince"verdim verdim,almadı,gıcık"deyince,babası dahil hepimiz çok güldük.babasına teklif etmemiş bile halbuki,üç kağıtçı seniii......;)))
23 Kasım 2008 Pazar
HASTAYIZ,KEK YAPTIK,RÜKÜŞLER,TÜY AYIKLAMA..
Tuna dan son günlerin incileri;))
*bazen"çok tatlısın oğlum"dediğimde"sen de çok tatlısın"diyor.ben de"yok sen daha tatlısın"deyince"hayır,sen dahada tatlısın"diye muhabbet uzuyor,hem söylüyor,hem gülüyor.geçen gün Tuna yı öptüğümde"senin bana tatlıların gidoyoooo"dedi sırıtarak:)))
*yemek yiyecektik ve Tuna sulu boya ile resim boyuyordu"hadi oğlum,yemek yiyeceğiz"dediğimde"ben bi saate gelirim"dedi:)))son zamanlarda babasıyla çok muhabbetliler maşaAllah,laflarından da belli oluyor zaten;)sanırım babası dışarı çıkarken gitme diye ısrar ettiğinde babasının ona söylediği bir cümleydi:)
*yine bir şey için çağırdığımda"işimi toparlayımda geliyim tamammı?"dedi:))çok hoşuma gitti,bu replikte babasından olsa gerek;))
*ben ortalığa çeki-düzen vermeye çalışıyordum ki,Tuna yanıma geldi"hepimiz insanız demi anneeee?"dedi.hem şaşırdım,hem hoşuma gitti"evet annecim,nerden çıktı şimdi bu soru?"dedim"niye vuruyolaaar?"dedi:)sanırım yine bir vurdu-kırdı sahnesi çıktı,büyük ihtimalle Saliş teyzesi de Tuna ya öyle dedi geçtiğimiz günlerde t.v. izlerken,o da oyun oynarken Tuna nın aklına geldi ve benimle paylaşmak istedi;)
*salı gününden beri hasta olduğu için 3 gün evde kaldık,bizimkinin canı sıkıldı tabi;)bende onu oyalamak için türlü türlü oyunlar,oyuncaklar yaptım,çıkardım.harf bloğunu getirdim çoktan beri oynamadığını,özlediğini düşündüğüm için.döktüm ve hadi harfleri yerlerine yerleştirelim oğlum dedim.biraz yaptıktan sonra sıkıldı,"k"harfinin yerini isteksizce arıyordu,"hadi ama,sen biliyorsun bunları Tunacıııım"dedim.ne kadar sıkılmış ve kızmışsa"sabrıma yettin benim"dedi bana:)))))
*son zamanlarda çok yaygın hale gelen grip,Tuna yı da vurdu sonunda:(sık sık burnu akıyor ve bir telaş,yanımda bitiyor"sümüüüüüüük"diye.daha 2 saniye geçmiyor,tekrar:(silerken"sümkür oğlum"diyorum,sanırım kulakları ve başı ağrıyor sümkürürken,çünkü eli oralarda oluyor ve gözlerini kapatıyor.yine"hadi sümkür oğlum,bak sümük çıkmaz o zaman"dedim,yazık"ama gücüm yoooook"dedi...
*iştahı yok diye,az yiyor ama sık sık bir şeyler atıştırması için oyun oynarken yanına atıştırmalık yiyecek götürüyorum.birlikte yaptığımız kekten ve süt götürdüm odasında arabalarıyla oynarken.muzip muzip sırıttı ve"ne zahmet ettiiiin"dedi:)))o kadar hoşuma gitti ki:)
*karanlığı hiç sevmiyor Tuna.o yüzden hiç akşam olsun istemiyor.artık gece ve gündüzü de ayırdedebilyor tabi maşaAllah.yalnız gündüz yerine"düngüz"diyor:))))
gelelim foto ve videolaraaaa........
oğlumun canı kek istedi geçenlerde,daha doğrusu kek hamuru:))kekten çok,hamurunu yemeyi seviyor kerata,tabi birde kek yaparken,bana yardım etmeyi;)yine birlekte kek yaptık oğlumla...
işte,Tuna için mutlu son:))her kek sonrası bir banyo gerekiyor:)))
sulu boya yapmayı çok seviyor,o günkü faaliyetimiz,sulu boya resim!;)yapmaktı..
:)))İnci Dilayla tlefon konuşmaları.aslında telefonla konuşmayı pek sevmiyor,telefonda konuşmayı sevdiği bir kaç kişiden biri Dila.sanki ondan küçükmüş gibi"anneannen ordamı?"diyor:))) başka bir kahvaltı tabağımız:)köfte pisicik.hepsini bitiremiyor tabi,özellikle hasta olduğu için son zamanlarda iştahı yok:(ama ne yese kar düşüncesiyle,elimden geleni ardıma koymuyorum;)eskiden hastalandığında,iştahı kesilince kahroluyordum,sanki çocuk açlıktan ölecekmiş gibi,artık alıştım,demekki gerçekten canı istemiyor,içi almıyor çocuğun,şimdi daha rahat davranıyorum,Tuna da kendini daha iyi hissediyor bu sayede;)
12 Kasım 2008 Çarşamba
OBAMA,TERÖRİST AVI,YAZI TAHTASI..
*10 kasımda,her kanalda Atatürk anılıyordu.bende,bir kaç gün önce Tuna ya"Atatürk ün öbür ismi Mustafa Kemal paşa,biliyormusun Tuna"demiştim.t.v. açıktı ve Atatürk ile ilgili konuşuluyordu,ben diğer odadan bir şey almaya gitmiştim,Tuna heyecanlı heyacanlı,koşarak arkamdan geldi ve"ben sana demiştim ya anneeeee,Atatürk Kemal paşa işteeee"diye:))
*sabah kahvaltıda yumurta yemeyi çok seviyor,özellikle de,tereyağda yumurtayı:)haşlama yumurtanın ismi ise"pirpikli yumurta";)))ne demekse artık.bu pirpikli sadece yumurta için kullanılmıyor ama,nasıl birşeyse,aynı zamanda arabalar içinde kullanılıyor,hangi arabalar pirpikli araba hala çözemedim ama,kango tipi arabaların ismi"ikizli araba"ve nasıl bir araba olduğunu yine hala çözemediğim bir de"bilibili araba"lar var:)))fakat,bütün araba markalarını biliyor artık maşaAllah,bu 3 tip araba şekil olarak adlandırılıyor Tuna tarafından;))
*Fahriye teyzesine gidecektik c.tesi günü.Tuna"Saliş te gelsin bizimle anne"deyince,"bilmiyorum oğlum,işi olabilir Saliş in,ama çok istiyorsan,arıyalım,sen söyle"dedim ve numarayı çevirdim"eğer anneannen çıkarsa,nasılsın anneanne,Salişle görüşebilirmiyim de oldumu oğlum?"dedimtelefon a Saliş çıkmış ama Tuna heyecandan ve anneannesinin çıkmasını beklediği için,doğaçlama yaptı ve"ıııııııı,Saliş i alabilirmiyim?"dedi:))))benimde,Saliş teyzesininde çok hoşumuza gitti ve yine bizi çok güldürdü kerata..
işte foto ve videolarımız...
tuna nın Obama hakkındaki görüşleri:)))aynı zamanda uzakta olan salatayı yeme çabaları:))))
burda"elveda Rumeli"dizisindeki Dimitri ile konuşuyor,Dimitri nin,tanınmamak için kestirdiği saçları,Tuna nın gözünden kaçmıyor;))
heyecandan,hangi silahını kullanacağına karar veremiyor ve kabadayı kabadayı"nassıl ateş ediyo yaaa"diye söyleniyor:))
yazı tahtasını o kadar sevdiki,o gün bıkana kadar karaladı durdu.ama ben mutfaktayken,fırsattan istifade halıyı da karalamış biraz kerata:(hemen sildim,çıktı çok şükür ama o kadar tenbih etmeme rağmen yazdığı için,ceza verdim ve 1 günlüğüne yazı tahtasını ve kalemleri kaldırdım..
burda da,kendi kendine evcilik oynuyor,seslendirmeler yapıyordu:)mutfakta yemek yapıyordum,baktım Tuna birileriyle konuşuyor,hemen makinayı kaptım ve gizli çekim yapıyım dedim ama farketti kerata:)sesi çok anlaşılmıyor ama anladığım kadarıyle,bir baba,bir anne ve bir bebek araba var,merabalaşıyorlar,bir ara bebek araba ingaaa diye bağırıyor,sonra ne oluyor bilmiyorum ama arabalar birbirine giriyor;))
bunlarda,yasak kalktığından sonraki çizimleri oğlumun;)çok hoşuma gidenlerin fotolarını çektim.sanırım resme kabiliyeti var maşaAllah,buna çok sevindim;)
"o kızları vurmayııın,ittirdiniz beniii,ittirdiniz beni":))sadece bu kısımları yakalayabildim,o kadar heyecanlıydıki,"benimi vuracaksınız haaa?benimiiii?ben güçlüyüüüüm,vuramazsınııız"deyip ateş ediyordu t.v. ye.elinde silah olan birini gördüğü an harekete geçiyor:(silah olmasa bile,t.v. de bir tartışma sahnesi görse,hemen silahı eline alıp"kötü adamlar,teslim oluuun,vurcam siziii"diyor,şu silah sevdası çabuk bitse...
1 Kasım 2008 Cumartesi
ALTINPARK,"ÇALIŞMA LEKESİ",İNCİ DİLA NIN ŞARKISI,TESLİM OL,ELLERİ YUKARI
Tuna,arabasına kavuşmanın sevinci içinde,Sueda yı gezdiriyor;)
artık parktan çıkma zamanımız gelmişti.ikisininde uyku vaktiydi,yoruldular,mayıştılar(sonra uyudularmı?tabiki hayır) çıkmadan önce trenle bir tur atalım dedik:) ilk önce Tuna ile benim yanımda oturan Sueda,son anda fikir değiştirip,annesinin yanına gitti:)
"çalışma lekesi":))geçen gece yatırırken"ben bazen çalışma lekesi istiyom biliyomusun?ööööyle açılıyooo,geri kapanıyo.resimler görünüyo,geri kapanıyo,işte ona çalışma lekesi deniyo"dedi.şaşırdım,biraz sonra üstünü giydirirken,sordum"çalışma lekesi neymiş annecim?"diye burda da bir öncekinden farklı bir açıklama yaptı:)))
İnci Dila nın en sevdiği şarkı:)"hatırla sevgili"cd.sinden.zaten o da onun şarkısı,Tuna hatırla sevgili şarkısını duyunca,"dila nın şarkısııı"diye heyecanlanıyor:))maşaAllah İnci Dila nın da müzik kulağı çok iyi.
saliş teyzesiyle"at silahını,teslim ol"oynuyorlar,bayılıyor bu oyuna:((yalnız,eller yukarı yerine,"elleri yukarı"diyor;)))
oooof,Allahııım,o ne pozlar yaaa,yere çöküp ateş etmeler falan :((nasıl vaz geçecek bu silah sevdasından bilmemki:(işin kötüsü,Dila yı da ayartıyo,Tuna sayesinde,o da silahla tanışmış oldu;)kızcağız kitapları karıştırıyor,bizimki zorla güreş etmeye çalışıyor ve maalesef güreşirken de,gözü hiç bir şeyi görmüyor,sonraki güreşte zavallı çocuğun canını acıttı:(