12 Ağustos 2008 Salı

SON 5 GÜN..

Tuna,bu günlerde güç denemelerini hızlandırdı.genellikle babasıyla güreşiyor ama fırsat buldukça benimlede güreşmek istiyor:s zaten babamız genellikle yoğun çalıştığından,erkek oyunlarını oynamakta,bana düşüyor;)"ayaba çarpıştıyalım senle anneeee"sabah gözünü ilk açtığında söylediği söz bu oluyor şu son 1 aydır:)"hadi kılıç oynayalıııım";)dün öğlen uykusunu geç uyuduğu ve (nasıl oldu bende anlamadım )2 saate yakın uyuduğundan,gece uykusuda sarktı tabi.kaça kadarmı?tam gece 3:00 e kadar:((Tuna yı uyuttuktan sonra biraz kitap okumak ve ya p.c. başına geçmek beni dinlendiriyor ve kendime vakit ayırmış oluyorum.tabi saat 22:00-23:00 lerde uyuduğu için,p.c. başına oturmam gece 24:00-24:30 civarlarında oluyor,eh,şuraya bakıyım,bloğa bir şeyler ekleyim derken,vaktin nasıl geçtiğini anlayamıyorum ve saate baktığımda,en erken 02:30 civarları,en geç(ki,4-5 defa oldu)saat 05:00 civarlarını buluyor:( ama kendimi dinliyorum,dinleniyorumda o zaman.fakat normal yatış saatim olmasına rağmen o saate kadar Tunayla birlikte oynayıp ilgilenmekten dinlenemedim bu kez:(Tuna ile birliktede uyanmak zorunda kalıyorum,uykusuz kalıyorum ama başka türlüde p.c. başına geçemiyorum,Tuna ile ne mümkün.illa o da bir şeyler yazacak,youtube dan "barış manço-arkadaşım eşşek"ve ya"ceddin deden marşlarını"seyredecek,"molfix reklamları"ya da çocukların olduğu birşeyler seyredecek:s ve biraz seyredip-yazdıktan sonra sıkılıp,babasının kalem-kağıt ve kitaplarını karıştırmaya başlıyor,öyle oluncada,benim konsantrem bozuluyor ve ne yazdığımdan,ne de baktığımdan bir şey anlıyorum.
bu gün,İnci Dila yı kreşten alıp,onlara gidecektik anneannemizle.akşamda Suzan teyzemiz ve Saliş teyzemiz,İlker eniştemiz gelecekti,hem halı yıkama makinalarının nasıl çalıştığını gösterecektim Suzan a,hem de Tuna kaç gündür görüşemedikleri için"Dilayla Gökçek parkına gitmiştik dimi anneeee","Dilayla falan oyunu oynamıştık,filan şarkıyı söylemiştik v.s."gibi sözlerle Dila yı çok anar olmuştu,doya doya akşama kadar oynarlar diye düşünmüştük.evden çıkmamıza az bir zaman kala,anneannemiz aradı ve İnci Dila nın kreşte düştüğünü,alnının yarıldığını ve Suzan ın hastaneye götüreceğini,ama bizim onlara gitmemizi istediğini söyledi.anneannemizi almak için evlerine doğru giderken,Suzan aradı,annemlerde olduğunu söyledi.hepsini aldığımızda,yaranın derin olduğunu,hepbirlikte,kurumlarının anlaşmalı hastanesi olan"Lokman Hekim hastanesine"gitmemizi istedi ve dooooooğru Etliğe gittik.dikiş gerekiyor dedikleri ve iz kalır endişelerinden dolayı,plastik cerrahlarının olmayışı sebebiyle,yine anlaşmalı oldukları,Balgattaki "Mesa hastanesine"gittik,yoldan İlker i de aldık giderken.gerçekten çok güzel bir hastaneymiş mesa.çok temiz aynı zamanda,yine Allah düşürmesinde;)genel anesteziyle,ameliyat hanede müdahale yapılacağı,uzun süreceği için,Tuna nın uyku saatide yaklaştığından,annemle biz Suzanlara döndük.maşaAllah giderkende ağlamıyordu,döndüklerindede o gülen yüzü,gözleri hala gülüyordu.tabiki müdahale zamanlarında,büyüklerin bile korktuğu gibi,o da korkudan ağlamıştı ama olaydan etkilenmemiş olmasına çok sevindik.şimdi iyi çok şükür.Tuna,Dila nın kafasının bantlı olduğunu görünce,çok üzüldü"iyileşcek,dimi anneee"deyip durdu gün boyu,yufka yürekli oğlum benim...
bu arada,saçlarımız uzamaya başladı;)
son 5 günden foto ve videoları ekliyorum..





her zamanki gibi,kamerayı görünce konuşmadı:(oysa ki,bir kaç dakika önce,babasıyla markete gittiklerinde bana ne alacağını sayıyordu;)benimlede sınırlı kalmadı alacağı kişiler,bol keseden aldıda aldı:)))olsun,hayal kurmakta parayla değilya;))






o minicik ayaklarına kocaman demezmi:)))benim ayaklarımla değişmek istiyormuş kuzuşum:)))







bana verdiği numaralar üüüüüç,beeeeeş v.s.:))çirkin cadı ve çirkin bakışlı aynur;))

cuma günü evde temizlik vardı,biraz sonra dışarı çıkacaktık.Tuna illa,mağazada kendi beğendiği,renklerinin sarı-lacivert olmasından dolayı F.B.li diye tabir ettiği kıyafeti giymek istedi."sen büyüdün artık,abisin,kendinde giyebilirsin artık oğlum"dedim ve giydirdim,az sonra bir baktım,şortunun üzerine bir şort daha giymeye çalışıyor:)))aslında giyebiliyor bazen ama bazende böyle iki ayağını bir paçadan sokuyor;)))hali sevimli geldi ve hemen bir kare aldım;) kıyafet giyme hevesi onunlada kalmadı,az sonra,odasındaki çorap çekmecesinden 3-4 çift çorabı kucağına,küçük havlu elbezinide[ne yapmaya çalıştığını bende anlamadım ama şapka olduğunu düşündüm;))]kafasına koymuş,geldi:))ver coşkuyuuuu,ver coşkuyuuu;)))çocuğa ne gaz vermişim ama,nerdeyse tüm dolabı giyip-çıkaracaktı:))) sonra işi muzipliğe vurdu ve şimarık hareketlerle salonda koşturdu durdu:)))katkısız, gerçek çikolatanın bitter olduğunu duyduğumdan beri,bende bitter çikolata yiyorum ve çikolatanında faydası olduğunu bildiğim için,çocukların çikolata yemesi taraftarıyım,ama bitter olmak şartıyla;)o gün babasına bitter çikolata almasını söylemiştim,marketten gelince,Tuna koşarak yanına gitti ve her zamanki gibi"çikolata aldınmı babaaa"dedi.bu foto da,çikolata sonrası:)))zenci dudağı gibi görünüyor:)) bakııııın,ağzın içinde eriyiiiiip gidiyor,bu da ispatı;)) diyorum ya,yatakta hiç normal yatması yok;))işte bu da kanıtı,yastığının üstünde yatıyor:))görünce,hemen makinayı elime aldım:))) popoyuda dikmiş havaya:)))belki inandırıcı gelmez ama gerçekten 360 derece dönüyor sabaha kadar yatakta;))bazen de,sabaha karşı yanımda yattığında bir bakıyorum, kafası ayak ucumda:)))

2 yorum:

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

bu da benim tuna'm :))
http://hulyanintunasi.blogspot.com/

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

selam şükran
blogunu nerde bulduğumu hatırlamıyorum. blog blog gezerken biryerlerde buldum sanırım.
öpüyorum