20 Kasım 2010 Cumartesi

ANTALYA KAÇAMAĞIMIZ...

29 ekim tatilini fırsat bilip,Antalya'ya kaçamak yaptık.aslında bir taşla 2 kuş vurmuş olduk.halamın torunu evlenecekti,onun düğünü bahanesiyle,2 günlük çok hızlı bir o kadar da dolu güzel bir tatil yaptık.amcamın oğlu Nevzat abim ve eşi bizden 2 gün önce gidip,bu sene yapamadıkları yaz tatilini,orda 4 gün de olsa yapmak istemişti.ama havalar yağmurlu gittiği için,maalasef istedikleri gibi bir tatil olmadı.gitmeden önce onlardan hava durumunu öğrenip,ona göre tedbirimizi alalım dedik.o kadar yağmur yağdı ki,1 saat arabadan çıkamadık,mahsur kaldık dediler.hatta dolu bile yağmış:( biz de çok tedbirli gittik ve ben çizmelerimle,kardeşim Suzan mantosuyla gittik:))en akıllımız Saliha'ydı:)gittiğimiz gün hava açtı,biz kışlıklarla kaldık mı o sıcak diyarlarda:))ne bilelim Akdeniz'in huyunu-suyunu;)hayır bişe değil,turistlere rezil olduk:))onlar yarı çıplak dolaşırken,ben çizmemle gezdim Side'de:)walla 2 gün değilmi,ne ayakkabı alcam deyip inad ettim,almadım.her şey 2 katı fiatında turistlik yer diye.Ankara'da 1-1,5Tl eden kötü plastik topa 4 Tl verdik mesela.e düğünde giyeceğim topuklu ayakkabılarla da Arnavut kaldırımlarında ve o kadar saat gezemezdim dimi ama..olsun,çocuklar çok eğlendi,hatta 2 gün denize bile girdiler,o da bize yetti.işte fotolaaar..





çocuğumun,ilk kez gördüğü palmiye ağacının önünde fotosunu çektim.

"ayyyyh,deniz çoook güzeeeeel,ne yapsak,girsekmi ki?"İnci Dila"nın paçalar kıvrılmaya başlanmış bile;)


"eh,hadi eşofmanımızın altını çıkarıp şöööyle bi bacaklarımızı sokup gelelim.uyyyyy,soğuk mu biraz ne?"

"biraz da taş sektirelim,belki alışırız suyun ısısına biraz"

"annemler de dayanamadı,çizmeleri;)botları çıkaran koştu denize walla"

"eh,battı balık,yan gider,her ne kadar hazırlıksız,kışlık hallerimizle gelsek te,çocuğuz,iç çamaşırlarımızla girebiliriz herhalde:))"

"girdik bile,oooooh,ne güzelmiş yaw,iyiki de gelmişiz,birazda şu tarafı taşlayalım;)"

"yooooo,hayıııır,yapma Nevzat dayı yaaa,tamam,söz,yüzcem,taş-maş sektirmiycem,yeterki atma beni,bırak kendim yüzüyüm;)"

"Dila be,ne iyi ettik te geldik dimi?","hıııı,evet,iyi ki gelmişiz Tuna";)
"yaw şu balina Hasan da nerden çıktı,ne güzel aile arasında denize girip eğleniyorduk,her gittiğimiz denizde böyle tipler buluyo bizi,biz mi çekiyoz yoksa?Dikili'de de Cömert'imiz vardı.."


"uuuf,anne yaaa,ne güzel yüzüyoduk,evet biraz çenemiz titredi ama olsun artık o kadar,bu mevsimde böyle deniz bulmuşuz,daha ne?.yaw biraz köyden indim şehre olduk sayenizde,ne havlu vaaaar,ne mayo kardeşim,şuna bak,havlu niyetine montlarınıza sarıldık..."


işte Kemer'de bir camii bahçesi,o kadar yeşil ve güzel görünüyordu ki..yağmur biraz çiseledikten sonra,aniden iniverdi,hemen arabamıza kaçtık:)

Kemer'de bir otel.bahçesi çok güzel görünüyordu,tabi oğlum da çok şirin;)

bu manzara çok hoşumuza gitti..

afacanlık akıyor gözlerinden,her fırsatta kedi-köpek gibi didişip durdu keratalar..

Kemer'deki bu meydan,bir bayrak aşığı olan Tuna'nın çok hoşuna gitti.kaç kere geçti o bayrakların altından,"bak anne,Almanya bayrağııı,baaak,İngiltere bayrağııı,ahaa,Japonya bayrağı da vaaar.."gibi şaşkınlık ifadeleriyle,heyecanını dışa vurdu yavrum.hiç bu kadar bayrağı yan yana ve yakından görmemişti çünkü:)

düğünümüzün olacağı 30 ağustos günü hava o kadar ısındı ki,Manavgat'taki düğünümüze giderken gezmek için uğradığımız Side'den oğluşuma kısa kollu bir kıyafet almam şart oldu.ne zamandır Milli takımın formasını isteyip duruyordu.o kadar dükkan gezdim,yalnız 1 dükkanda ve sadece 1 tane kalan bu formayı bulabildim.dükkan sahiplerine söylenmeyi de ihmal etmedim bu arada"walla ayıp yani,her ülkenin takım formasını satıyorsunuz,bir tek Türk Milli takım forması yok,Türkiye'demiyiz,yabancı bir ülkede mi,anlayamadım?"bahaneleri de,"kalmamış!"getirtin yerine yenilerini o zaman kardeşim..neyse ki kalan o tek forma da Tuna'nın bedenine uydu;)


takımlardan ne kadar anladığım da çıktı ortaya bu sayede,meğer 14 no.Arda,oğlumun tuttuğu takım olan FenerBahçe'nin rakibi GalataSaraylıymış :))aman,sanki bilsem başka şansım vardı da? ha,bu arada,bu da Arda'nın pozuymuş:))nerde görmüşse artık;)

işte Side'de antik bir kent...
bu kedi seven Beşiktaş'lı çocuk,Milli takım formasını giyen Tuna'nın ilgisini çekti..
hala göremeyen varsaaa,işte o arkadaki,antik kent;))ne olduğunu anlayamasalar da,yüksekte olmak hoşlarına gitti:))


bu dükkandan Tuna'ya Osman Gazi'nin,İnci Dila'ya da Hürrem Sultan'ın heykelini aldım,Tuna o kadar padişahın içinde zor bir seçim yaptı,ona kalsa hepsini alcaktı ama sadece 1 tane alma hakkının olduğunu söylediğimde,tercihini Oslanlı imp.kurucusu Osman Gazi'den yana kullandı.Dila yanımızda olmadığı için,ona da Hürrem Sultan'ı seçtik..


hep marktten aldığımız mandalinayı,ağacında gördü çocuklar,hatıra kalsın diye de mandalinalarla foto çektim;)


Nevzat dayıları arabayı otopark tan getirene kadar,bir duvarın üstüne oturup,Osman Gazi ile Hürrem Sultanı oynattılar..
bu da,düğünümüzün olduğu yerdeki,ünlü Manavgat şelalesi.eh,Manavgat'a kadar gidip te,şelalesini görmesek,kusur kalacaktı çünkü;)

kim bilir bir daha ne zaman gidecek?dedim ve bir de Tuna'nın fotosunu çektim Manavgat Şelalesiyle;)


şelalenin diğer tarafı..


bu prens ve prenseste,düğüne giderlerken poz verdiler...


:))burda sanırım Dila Tuna'ya sarılmaya çalışıyordu..
kuzenim Melek teyzesi gibi,Manavgat'ta yaşayan,rahmetli teyzemin torunu Fatih dayısıyla poz verdi utangaç Tuna düğünde;))
Tuna ilk defa bir düğünde bu kadar eğlendi,balon sayesinde tabi;)düğün boyunca salonun dört bir yanını dolandı durdu.kuzenlerimin çocukları koşturdukça,o da onların peşinden koşuyor,oyunlarına katılmak istiyor fakat o kadar çekingen ki,söyleyemiyor,onların haberi olmadan,kendince oyurlarına dahil oluyor fakat onlardan bağımsız şekilde onlarla oynuyordu:)bazen de Dila ile balon kaçırma oynadılar..
bu son fotoğrafta da,kuzenimin kızı,yeni gelinimiz Nur ve eşi Hasan,Fatih dayımız ve Meryem yengemiz dans ederlerken...Suzan teyzesi,dans etmeleri için ısrar etti,Tuna istememişti,sonra Fatih Tuna'yı ikna etti fakat bu sefer de Dila istemedi,ağladı,o yüzden dans ederken fotolarını çekemedik:)
Allah mesut etsin cümlesiyle yeni çiftlerimizi de inş.

Hiç yorum yok: