2 Mayıs 2008 Cuma

TUNA NIN PAZAR MACERASI...

Bu gün Tuna yla,ilk defa pazara gittik.arabayla yanından geçerken gösteriyor,nasıl bir yer olduğunu anlatmaya çalışıyordum ama artık havalarda düzeldiğine göre,çocuk görsel olarak öğrensin istedim,ne zamandır aklımdaydı pazara götürmek.annemlerin çok yakınında bulunan cuma pazarına gittik annem,Tuna ve ben.daha pazara girer girmez,süpürgeler,plastik kap-kacak,fıçalar,pompalar v.s. görünce,oyuncak cennetinde zannetti kendini çocuk.tabiki oyuncaklarıyla oynamaktan çok,bu tür şeylerle oynamaktan zevk aldığı için,pazar ilk anda tam not aldı Tuna dan:)))biz görmezden gelip,biraz ilerleyince,mızırdanmaya başladı"süpürgeeeee"diye.meyvelerin yanına geldiğimizde,iyice sinirlendi,"anne ben gidip küçük bir süpürge alıp geliyim,yoksa pazar burnumuzdan gelecek"dedim.süpürge gelince,aşıkla maşuk kavuştu,gözünün içi güldü keratanın.biraz daha ilerleyip,yeşilliklere bakarken,hemen yan tezgahta bazlama gördüm ve aldım,hem oyalanır,hem de hafif hafif acıkmaya başlamıştır diye düşünerek.bir elinde süpürge,bir elinde bazlama,etrafı ilgiyle izliyor,bir taraftanda"anneee,pazaya gideliiim"diyordu:)"işte annecim,pazar burası"dedim.kim bilir o kocaman hayal dünyasında nasıl hayal etmişti pazarı?iyide,biraz ilerledikten sonra bir baktım,gelen giden gülümseyerek Tuna ya bakıyordu,eğilip arabasından birde baktımki,ağzında lokması,elinde süpürge ve bazlamasıyla uyuyakalmış kuzucuğum.evde saatlerce uğraşmama rağmen ya çok çok zor uyuyan ve ya çabalarımı boşa çıkaran çocuk,kendiliğinden uyuyakalmış...bazlamamı sihirliydi,yoksa sihir süpürgedemiydi,anlamadım:)))ne olursa olsun,sonuç güzeldi.pazar hevesi kursağında kaldı yavrumun,artık bir dahaki sefere inşallah;)

aklı süpürgede,pazarı keşfetmeye çalışıyor...yeşilliklerin önünde,pazarı incelerken:)aşığın maşuğa kavuştuğu an:))sihirli bazlama henüz etkisini göstermemiş;) son lokması ağzında,kafa yeni düşüyor...
işte bu daaa,uyuduğunun resmidir:)))canım benim,ne kadar masum gözüküyor...burasıda,geçen gittiğimiz parkta,karşısından fotosunu çektiğimiz estergon kalesi.kaleyle yan yana olan özbek sofrasına gittik pazardan sonra.yoğun iş temposundan soluklanmak isteyen suzan teyzemizin teklifini hiç kaçırırmıyız;))kızı inci dila yı kreşten aldıktan sonra,annemi,Tuna yı ve beni de alıp,iş çıkışı oraya gidip bize yer tutan saliha ve zülüş teyzelerimizin yanına götürdü.küçük ama,hem insanı dinlendiriyor,hem de manzarası çok güzel bir yer özbek sofrası.geleneklerine uygun dekorlar kullanmaya çalışmışlar.özellikle içerisi daha otantik ama bu gün orda bir kutlama olacaktı sanırım,o yüzden içeri girip foto çekemedik..bu da,oturduğumuz yerin tam üstünden geçen teleferik..işte sedirdeki yer sofrasında yemek beklerken.solda saliha teyzemiz,onun yanında suzan teyzemiz ve kızı inci dila,diğeri de zülüş teyzemiz.anneannemiz diğer başta oturduğu için,onu alamadık kareye:(sofraya oturmaktansa,manzarayı ve teleferiği seyretmeyi tercih eden Tuna paşa..
bu da,şirin ve afacan kokoş kuzenimiz inci dila;)biblo bebeğimiz bizim...iki kuzen teleferiğe kedinin ciğere baktığı gibi bakıyor:))hele inci dila,binmek için deli oldu..tuna nın arka fonunda görünen yer,oturduğumuz yerin sağ taraf manzarası.oğlumun da adını aldığı,Tuna nehrinden esinlenilen Tuna göleti...otantik bakır tastan tadı değişik,geleneksel özbek ayranını içen tuna...Tuna çiğ börek yerken.yine muzur diloş,muzurluk yaparken;)oğlumun ayranına kürdan sokarken,kolu görünüyor:)))burasıda,oturduğumuz yerin bahçesinde,sol taraf manzaramız.ermeni katliamına ithafen yapılmış,küçük bir bahçe...benim minik balığım yine bir hortum bulmayı başardı ama suyu kapatmışlar:)su kuşum benim..burasıda,oturduğumuz yerin hemen altından akan şelale...Tuna ve inci dila,paylaşamadıkları saliş teyzeleriyle.hem yoruldular,kızcağızıda yordular peşlerinden koşturarak...burdadaaa,yine paylaşamadıkları zülüş teyzeleriyle.zülüş teyzeleri onları yokuş aşağı koşturdu,sonra el ele yukarı çıktılar,sonrada"gelin bakıyım,askerlik arkadaşlarım"diyerek poz verdiler:))tepede bir yer olduğu için,çok rüzgarlıydı,özellikle kalkmamıza yakın çok esmeye başlamıştı...eve gelince,her zamanki gibi,oyuncaklarını çok özlemişti.hemen legolarıyla bir ev yaptı.hatta penceresini bile yaptı;)sonradaa,ısrarlarıma dayanamadı ve bana poz verdi:)) evi yıkıp yıkıp farklı şekillerde yapmayı denidi..
bu da,artık günün son karesi.yorucu ama güzel bir gündü.bir günde bir kaç proğram yoruyor artık.hem çocukla ilgilenip hem bir şeyler yapmak yoruyor,hemde artık yaşlanıyoruz tabi,bu tempolar hızlı geliyor,eskiden bir güne kaç proğram sığdırırdık,heeeey gidi günler;))

1 yorum:

Unknown dedi ki...

çocuğunuzun her anını böyle resimleştirmek harika bişey gerçekten. bende günlük yazıyorum sürekli ama bu gibi olmuyo tabi. site güzel tebrkler